Zimmet Suçu (TCK 247): Tanımı, Şartları, Nitelikli/Kullanma Zimmeti, Cezalar ve Etkin Pişmanlık
Zimmet suçu (TCK 247) nedir? Şartları, nitelikli ve kullanma zimmeti, ceza aralıkları, etkin pişmanlık, malın değerinin azlığı ve HAGB/erteleme açıklamaları.
Zimmet Suçu Nedir? (TCK md. 247)
Bu bölüm, zimmet suçu kavramını ve kapsamını açıklar. Amaç, suçun tanımını, failini ve hangi mallar üzerinde ortaya çıkabileceği anlatıldı.
Zimmet suçu, kamu görevlisinin görevi dolayısıyla zilyetliğine bırakılmış yahut koruma ve gözetimine verilmiş mal üzerinde, görev sınırlarıyla bağdaşmayan biçimde tasarrufta bulunarak o malı kendisinin veya ilişkili bir üçüncü kişinin zimmetine geçirmesi şeklinde ortaya çıkar. Bu suç, yalnızca kamu görevlisi (ör. devlet memuru, avukat, bilirkişi vb.) tarafından işlenebilir. Kamu görevlisi olmayan kişiler bakımından koşulları varsa hırsızlık veya güveni kötüye kullanma hükümleri uygulanır. Zimmet suçu 5237 sayılı TCK’nın 247. maddesinde düzenlenmiştir.
TCK m. 247’nin İçeriği (Özetin Açıklanması)
TCK m. 247, zimmet suçu bakımından temel hali, nitelikli görünümü ve “kullanma” biçimini düzenler. Temel halde kamu görevlisi, görevi sebebiyle zilyetliğine devredilmiş ya da gözetimine bırakılmış malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçirirse 5 yıldan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılır. Suç, zimmet fiilinin açığa çıkmaması için hileli davranışlarla işlenirse ceza yarı oranında artırılır. Malın geçici kullanımdan sonra iade edilmesi amacıyla hareket edilmişse, cezada yarıya kadar indirim yapılabilir.
Zimmet Suçunun Diğer Suçlardan Ayrımı
Zimmet suçu, rüşvet (TCK m. 252), irtikap (TCK m. 250) ve görevi kötüye kullanma (TCK m. 257) ile karıştırılmamalıdır. Görevi kötüye kullanmada, kamu görevlisinin görev gereklerine aykırı davranışı esastır. İrtikapta kamu görevlisi, görevinin sağladığı nüfuzu kullanarak mağduru yarar sağlamaya zorlama/ikna veya hatadan yararlanma ile sonuca ulaşır. Rüşvet ise, bir yanda “rüşvet alan” kamu görevlisi, diğer yanda “rüşvet veren” kişi bulunan, çok failli bir karşılaşma suçudur. Ayrıca bankacılık zimmeti, özel nitelikte olup 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m. 160’ta ayrı bir düzenlemeye tabidir.
Zimmet Suçu Şikayet Süresi
Bu başlık, soruşturmanın başlaması, zamanaşımı süresi ve şikayetçi sıfatına ilişkin çerçeveyi özetler.
Zimmet suçu şikayete bağlı değildir; savcılık suçu öğrenir öğrenmez re’sen soruşturma başlatır. Suç, kamu idaresinin güvenirliğine ve işleyişine karşı işlendiğinden, savcılıklarca hassasiyetle ele alınır. Dava zamanaşımı süresi 15 yıldır; bu süre içinde soruşturma ve kovuşturma yürütülebilir. Şikayetçi sıfatı, kamu idaresi veya ilgili kuruma aittir; bu kurumlar ceza davasında katılma yoluyla taraf olabilir.
Zimmet Suçunun Şartları Nelerdir? (TCK md. 247)
Aşağıda zimmet suçunun oluşumu için aranan üç temel koşul, özgün cümlelerle ancak aynı anlam korunarak açıklanmaktadır.
Zimmet Suçu Sadece Kamu Görevlisi Tarafından İşlenebilir
Zimmet suçu, yalnızca özel faillik niteliği taşıyan, yani kamu görevlisi sıfatına sahip kişilerce işlenebilen bir suçtur. TCK m. 6’daki tanıma göre, kamusal faaliyete atama, seçim veya başka bir yolla, sürekli/süreli/geçici olarak katılan kişiler kamu görevlisidir. Kamu görevlisi kavramı, devlet memuru kavramından daha geniştir. Örneğin devlet memurları, idari kurum/mahkemelerce atanan bilirkişiler, bir davada tanık olarak dinlenen kişiler, avukatlar ve noterler bu kapsamda değerlendirilebilir. Kişinin kamu görevlisi sayılıp sayılmadığı, yaptığı işe ve üstlendiği fonksiyona göre belirlenir.
Suç, Görev Nedeniyle Teslim Edilmiş Mal Üzerinde İşlenir
Zimmet suçu, kamu görevlisine görevi nedeniyle zilyetliği devredilen veya koruma ve gözetimine bırakılan mal hakkında işlenebilir. “Mal” kavramı taşınır/taşınmaz kıymetleri ve parasal değerleri içerir. Teslim, görevin icrası çerçevesinde değilse zimmet suçu oluşmaz. Örneğin bir memurun, başka bir memur arkadaşına görevi gereği teslim edilen malı, arkadaşından habersiz alıp kendi menfaatine kullanması bu suçu oluşturmaz.
Fail, Malı Kendisine veya Başkasına Zimmetine Geçirmelidir
Suçun gerçekleşmesi için kamu görevlisinin, malik gibi davranarak mal üzerinde tasarrufta bulunması gerekir. Malı tüketmek, kullanmak, satmak, başkasına kullandırmak/yararlandırmak, parayı kendisi veya başkasının işi için kullanmak gibi eylemler zimmet kapsamında değerlendirilir. Kullanmanın, mülkiyet sahibinin tasarruflarıyla eşdeğer nitelikte olup olmadığı somut olayda incelenmelidir. Kullanımın belli bir süreyle sınırlı olması, tek başına suçu dışlamaz; belirleyici olan, malik gibi hareket edilip edilmediğidir.
Nitelikli Zimmet Suçu Nedir? (TCK md. 247/2)
Bu bölüm, zimmet suçunun hileli yollarla gizlenmesi halinde cezanın nasıl ağırlaştığını açıklar.
Nitelikli zimmet suçu, failin zimmet olgusunu ortaya çıkarmamak için hileli davranışlara başvurmasıyla oluşur; bu durumda ceza yarı oranında artırılır. Hilenin aldatıcı nitelikte olması ve zimmetin açığa çıkmasını engelleme amacına yönelmesi gerekir. Malın zimmete geçirilmesi sırasında bir kimseyi hile ile aldatma söz konusuysa ve hile, gizlemeye değil elde etmeye yönelikse, bu basit zimmet kabul edilir. Hile, suçtan sonra zimmete ilişkin olgunun anlaşılmasını zorlaştırmaya hizmet ediyorsa nitelikli hal gerçekleşir. Basit bir denetim veya karşılaştırmayla ilk bakışta kolayca saptanabilen durumlarda nitelikli hal oluşmaz; kurum içi kayıtlardan zimmet veya miktarı açıkça anlaşılabiliyorsa yine basit zimmet suçu söz konusudur.
Kullanma Zimmeti Suçu Nedir? (TCK md. 247/3)
Bu kısım, zimmet suçunun “kullanma” biçimini ve ceza indirimi ölçütlerini ortaya koyar.
Kullanma zimmeti, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere tasarrufta bulunulmasıdır; bu halde verilecek cezada yarıya kadar indirim yapılabilir. Kullanma ile elde edilen yarar (nema) bilirkişi tarafından hesaplanmalıdır. Fiilin kullanma zimmeti sayılıp sayılmadığı, failin kastına göre belirlenir: Failin davranış biçimi ve olayın özellikleri birlikte değerlendirilerek kastın mal edinmeye mi yoksa geçici kullanıp iade etmeye mi yönelik olduğu tespit edilir. Kast mal edinmeye yönelikse TCK m. 247/1, geçici kullanıma yönelikse TCK m. 247/3 uygulanır. Fail, herhangi bir ihbar/şikayet/soruşturma başlamadan önce iade ederse kullanma zimmeti gündeme gelebilir; ancak bu süreçler başladıktan sonra iade yapılırsa basit zimmet hükümleri uygulanır. TCK m. 249 gerekçesinde, bazı kullanma hallerinin biçim ve süre yönüyle hoşgörüyle karşılanabileceği belirtilmiş, her türlü kullanma fiiline otomatik ceza verilmesinin önüne geçilmek istenmiştir.
Zimmet Suçunun Cezası Nedir?
Bu başlık, zimmet suçunun temel, nitelikli ve kullanma hallerine göre ceza sistematiğini özetler.
- Basit Zimmet Suçu Cezası: Temel hale 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası uygulanır.
- Nitelikli Zimmet Suçu Cezası: Zimmetin gizlenmesine dönük hile varsa ceza yarı oranında artırılır. Örneğin basit halde en az 5 yıl iken, nitelikli halde en az 7,5 yıl olur.
- Kullanma Zimmeti Suçu Cezası: Mal geçici kullanılıp iade edilmişse, temel cezadan 1/2’ye kadar indirim yapılabilir. Örneğin, İstanbul Bahçelievler Vergi Dairesi Müdürü’nün vergi dairesi hesabına yatırılan parayı 3 gün kullanıp iade etmesi halinde, önce temel ceza en az 5 yıl olarak belirlenir; ardından olayın niteliğine göre 1/4, 1/3 veya 1/2 indirim yapılır. İndirim oranı 1/2’yi aşamaz.
Denetim Görevinin İhmali Suretiyle Zimmet Suçu ve Cezası (TCK md. 251)
Bu bölüm, zimmet suçuna denetimle yükümlü kamu görevlilerinin katkısı halinde uygulanacak hükümleri açıklar.
Denetimle yükümlü kamu görevlisi, kasten göz yumarak zimmetin işlenmesine imkan tanırsa, müşterek fail gibi sorumlu tutulur ve zimmet türü hangi hal ise o suçun cezası uygulanır (TCK m. 251/1). Buna karşılık, ihmal nedeniyle zimmete imkan sağlayan denetim görevlisi, 3 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılır (TCK m. 251/2).
Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 2014/3318 sayılı kararında, il müdürü ve muhasebeden sorumlu şube müdürünün, altlarında çalışanların işlemlerini hiç denetlememeleri ve imzaya sunulan evrakı incelememeleri nedeniyle bir kısmı nitelikli, bir kısmı basit zimmet fiillerine uzun süreli imkan verdikleri kabul edilerek, TCK m. 251/2 uyarınca mahkumiyet gerektiği; buna karşılık beraat verilmesinin bozma nedeni olduğu ifade edilmiştir.
Zimmet Suçu ve Etkin Pişmanlık (TCK md. 248)
Bu başlık, zimmet suçu bakımından zararın giderilmesine bağlı ceza indirimi mekanizmasını açıklar.
Soruşturma başlatılmadan önce zimmete geçirilen mal aynen iade edilir veya kamu zararı tamamıyla giderilirse, verilecek cezanın 2/3’ü indirilir. Soruşturma başladıktan sonra ve fakat dava açılmadan önce etkin pişmanlık gerçekleşirse indirim 1/2 oranındadır. Dava açıldıktan sonra, hüküm verilmeden önce giderim sağlanırsa ceza 1/3 oranında indirilir. Hükümden sonra zarar giderilse dahi etkin pişmanlık hükümleri uygulanamaz.
Zimmet Suçu ve Malın Değerinin Azlığı Nedeniyle Ceza İndirimi (TCK md. 249)
Bu bölüm, zimmet suçunda malın değerinin azlığının sonuçlarını özetler.
Zimmet suçu, her ne kadar kamu idaresinin güvenirliğine karşı suçlar arasında yer alsa da, malvarlığı değerlerine yönelmesi nedeniyle ekonomik suç niteliği taşır. Suçun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı, faile verilecek cezada 1/3’ten 1/2’ye kadar indirim yapılmasına imkan verir.
Zimmet Suçu ile Güveni Kötüye Kullanma Suçu Arasındaki Fark
Bu başlık, zimmet suçu ile güveni kötüye kullanma arasındaki temel ayrımları açıklar.
TCK m. 247’ye göre, kamu görevlisinin görevi sebebiyle zilyetliğine devredilmiş veya gözetimine bırakılmış mal üzerinde görevle bağdaşmayan şekilde tasarrufta bulunması ve malı kendisi yahut başkası için zimmete geçirmesi suç oluşturur. Zimmete geçirme, mal üzerinde malik gibi davranmayı ifade eder; malın devlete, kamu kurumuna veya bir kişiye ait olması sonucu değiştirmez. Öğretide zimmetin, kamu görevlisine duyulan güvenin kötüye kullanılması yoluyla işlendiği; bu nedenle güveni kötüye kullanmanın özel bir şekli olduğu veya failin işi nedeniyle ağırlaşmış güveni kötüye kullanma olduğu ileri sürülmüştür.
Zimmet, bir görev suçudur; kamu görevlisi yetkisini kötüye kullanarak suçu işler. Güveni kötüye kullanmada ise fail, muhafaza veya belirli şekilde kullanma amacıyla devredilen mal üzerinde devir amacına aykırı tasarrufta bulunur ya da devir olgusunu inkar eder. Güveni kötüye kullanmada malın devri, failin şahsına duyulan güvene dayanırken; zimmette zilyetlik, kamu görevlisine görevi nedeniyle devredilmiş veya görevi gereği koruma-gözetim yükümlülüğündedir. Ön şart gerçekleşmemişse zimmet suçundan söz edilemez. Mal, görevi dolayısıyla değil de kamu görevlisinin şahsına duyulan güven sebebiyle teslim edilmişse, zimmet değil güveni kötüye kullanma gündeme gelir (CGK-K.2021/287).
Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Bu bölüm, zimmet suçu bakımından yaptırımın niteliğine ilişkin üç kurumu açıklar.
Adli para cezası, hapisle birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırımdır; zimmet suçunda hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi ceza miktarı itibarıyla mümkün değildir.
HAGB, sanık hakkında hükmolunan cezanın belirli denetim süresi içinde sonuç doğurmamasını sağlayan ve şartların sağlanması halinde davanın düşmesine yol açan bir kurumdur. Zimmet suçunun basit halinde (TCK m. 247/1) etkin pişmanlık uygulanan bazı durumlarda HAGB verilebilir; diğer hallerde ceza miktarı nedeniyle HAGB uygulanamaz.
Cezanın ertelenmesi, hükmolunan hapis cezasının cezaevinde infazından koşullu vazgeçmedir. Basit zimmet halinde (TCK m. 247/1) etkin pişmanlığın uygulandığı kimi durumlarda erteleme kararı verilebilir; diğer hallerde ceza miktarı sebebiyle erteleme mümkün değildir.
Zimmet Suçunda Görevli Mahkeme
Zimmet suçu, niteliği gereği ağır cezalık bir suçtur.
Bu nedenle görevli mahkeme, suçun basit, nitelikli veya kullanma hali fark etmeksizin:
➡️ Ağır Ceza Mahkemesi’dir.
Hukukî Dayanak:
5271 sayılı CMK m.12 gereğince, “Kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça, ağırlaştırılmış müebbet, müebbet veya on yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçlara bakmakla ağır ceza mahkemesi görevlidir.”
TCK m.247’de düzenlenen zimmet suçunun alt sınırı 5 yıl, üst sınırı 12 yıl olduğundan, bu suçun yargılanması Ağır Ceza Mahkemesi’nin görev alanına girer.
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün