Hukuk Ders Notları3. Sınıf Hukuk Ders NotlarıHMGS Ders NotlarıHukuk Mesleklerine Giriş Sınavı (HMGS)İcra İflas Hukuku

YEDİNCİ (7) BÖLÜM İFLAS HUKUKU – İCRA HUKUKU DERS NOTLARI

Bu derste, iflas hukukunun temel kavramlarını, iflasın açılması şartlarını ve iflas sürecinin aşamalarını ele alacağız. İflas, borçlunun bütün malvarlığının, alacaklıların alacaklarını orantılı şekilde tahsil etmeleri amacıyla bir tasfiye sürecine tabi tutulmasıdır. İflas, yalnızca ticari faaliyette bulunan borçlular hakkında uygulanabilir; dolayısıyla bu kurum, ticaret hukuku ile icra hukukunun kesiştiği noktada yer alır.

İflas, hem alacaklıların menfaatini hem de ticari hayatın güvenliğini korumayı amaçlar. Zira borçlunun borçlarını ödeyememesi halinde bireysel takipler yerine, kolektif bir tasfiye sistemi devreye girer. Bu sayede, tüm alacaklılar eşitlik (paritas creditorum) ilkesi çerçevesinde alacaklarını elde etmeye çalışır.

Bu bölümde;

  • İflas hukukunun amacı ve temel ilkeleri,
  • İflasa tabi kişiler,
  • İflas sebepleri ve iflas yolları,
  • İflas davası ve iflasın açılması,
  • İflasın sonuçları,
  • İflas tasfiyesi ve sıra cetveli,
  • İflasın kapanması ve yeniden açılması
    konuları sistematik biçimde ele alınacaktır.

Ders notları, mevzuat.gov.tr, resmigazete.gov.tr ve Yargıtay kararları temel alınarak hazırlanmıştır. Amaç, hukuk fakültesi öğrencilerine ve Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı (HMGS) adaylarına, güncel mevzuata dayalı, ücretsiz, kolay erişilebilir ve uygulamaya dönük bir kaynak sunmaktır.

7.1. İflasa Tabi Olanlar

İflas hukuku bakımından, iflasa tabi kişiler yalnızca tacirler değildir. Türk Ticaret Kanunu’nda tacir sıfatı taşıyanlar yanında, tacir olmadığı hâlde bazı kişiler ve topluluklar da kanun gereği iflas yoluna tabi tutulabilir. Tacir sıfatının bulunup bulunmadığı, takip ve dava aşamalarında iflasın uygulanıp uygulanamayacağına doğrudan etki eder.

Tacir Sayılan Gerçek Kişiler:
Ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kişiler tacir sayılır. Bu kapsamda;

  • Ticari işletme açtığını çeşitli yollarla ilan eden veya işletmesini ticaret siciline kaydettiren kimseler, fiilen işletmeye başlamamış olsalar dahi tacir kabul edilir.
  • Ticaretten men edilmiş olmasına rağmen fiilen ticari faaliyette bulunan kişiler de tacir sayılır ve iflas hükümlerine tabidir.
iflas hukuku

Tacir Olmadığı Hâlde İflasa Tabi Tutulanlar:
Bazı kişiler tacir sıfatını taşımadıkları hâlde, tacir gibi sorumlu olduklarından iflasa tabi tutulabilir. Bunlar arasında;

  • Ticari işletme açmış gibi davranarak üçüncü kişiler nezdinde tacir görünümü yaratanlar yer alır. Bu kişiler hukuken tacir sayılmazlar ancak tacir gibi sorumlu oldukları için haklarında iflas kararı verilebilir.
  • Donatma iştiraki tüzel kişiliğe sahip olmamakla birlikte, kanun gereği iflas yoluna tabi tutulabilir.

Tüzel Kişi Tacirler:
İflasa tabi tüzel kişi tacirler şunlardır:
Kolektif şirketler, komandit şirketler (komandite ortaklar dâhil), anonim şirketler, limited şirketler, kooperatifler, amacı doğrultusunda ticari işletme işleten dernekler ve kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül veya müesseseler.

Özel Kanunlara Göre İflasa Tabi Kişiler:
Bazı kişiler tacir sıfatı taşımadıkları hâlde, özel kanun hükümleri uyarınca iflasa tabi kabul edilmiştir:

  • Ticareti terk edenler, terk tarihinden itibaren bir yıl boyunca iflasa tabidir.
  • Kolektif ve komandit şirketlerde komandite ortaklar,
  • Banka yöneticileri ve denetçileri, görevleriyle ilgili işlemlerden dolayı,
  • Sermaye Piyasası Kurulu’nun eski ve yeni yönetim kurulu başkanları,
  • Bazı durumlarda tereke ortaklığı (miras ortaklığı) iflasa tabi olabilir.

Yetki ve Denetim:
İcra müdürü, iflas takibinde borçlunun iflasa tabi olup olmadığını kendiliğinden inceleyemez; geçerli bir takip talebi üzerine ödeme emri göndermekle yükümlüdür. Borçlu, iflasa tabi olmadığını ileri sürüyorsa bunu ödeme emrine karşı itiraz yoluyla savunabilir. Buna karşılık, iflas davasına bakan ticaret mahkemesi, iflası istenen kişinin iflasa tabiiyetini re’sen araştırmak zorundadır.

İflasa Tabi Olmayanlar:
Devletin koruması altındaki bazı tüzel kişiler iflasa tabi değildir. Bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT), Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) gibi kuruluşların iflası istenemez.

Uygulama Notu:
Bir alacaklının iflas talebinde bulunması üzerine, borçlunun tacir sıfatı bulunmadığı ileri sürülürse bu iddia, icra müdürlüğü tarafından değil, mahkemece değerlendirilir. Zira iflasa tabiiyet, takibin değil, iflas davasının esasını ilgilendiren bir konudur.

7.2. İflas Yolları

İflas, borçlunun malvarlığının bir bütün hâlinde tasfiye edilerek alacaklılara eşit şekilde paylaştırılmasını sağlayan cebrî icra yoludur. Bu yola başvurulması, borçlunun kanunda öngörülen kişi statüsünde bulunmasına ve alacaklının belirli şartları yerine getirmesine bağlıdır.
İflas yolları, takipli iflas ve takipsiz (doğrudan) iflas olmak üzere iki ana başlıkta düzenlenmiştir. Her iki yol da, alacaklının ya da borçlunun talebiyle ticaret mahkemesinde sonuçlanır.


Takipli İflas (Dolaylı İflas)
Takipli iflas yolunda süreç, alacaklının icra dairesine başvurarak iflas takibi başlatmasıyla başlar. Takip talebini alan icra dairesi, borçluya bir iflas ödeme emri gönderir. Borçlu, ödeme emrine karşı süresi içinde itiraz etmez veya borcunu ödemezse, alacaklı asliye ticaret mahkemesine başvurarak borçlunun iflasını isteyebilir.

Takipli iflasın iki türü vardır: Genel iflas yolu ve kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu.


Genel İflas Yolu

Bu yol, alacaklının elinde bir senet bulunmasına gerek olmaksızın başvurabileceği temel iflas yoludur.

  • Alacak rehinle teminat altına alınmışsa, öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluna başvurulmalıdır.
  • Takip talebini alan icra dairesi, borçluya üç gün içinde iflas ödeme emri gönderir.
  • Borcun ödenmesi için borçluya yedi gün süre tanınır.
  • Borca itiraz da yedi gün içinde yapılmalıdır.
  • Süresinde yapılmayan itirazlar, gecikmiş itiraz hükümlerine tabidir ve üç gün içinde asliye ticaret mahkemesine sunulabilir.
  • İcra dairesinin işlemlerine ilişkin şikâyetler, yedi gün içinde icra mahkemesine yapılır. Şikâyet yazılı veya sözlü olarak ileri sürülebilir.

Bu süreçte borçlu, ödeme emrine süresinde itiraz etmezse veya borcunu ödemezse, iflas kararı mahkemece verilir.


Kambiyo Senetlerine Mahsus İflas Yolu (KSMİY)

Kambiyo senetlerine (poliçe, bono, çek) dayanılarak yapılan iflas takibidir. Bu tür takiplerde, alacak bir kambiyo senedine dayanmak zorundadır.

  • Alacak rehinle teminat altına alınmışsa, alacaklı rehnin paraya çevrilmesi yoluna gitmeden de bu yola başvurabilir.
  • Takip talebini alan icra dairesi, borçluya derhal iflas ödeme emri gönderir.
  • Borcun ödenmesi için beş gün, borca itiraz için beş gün süre vardır.
  • Gecikmiş itiraz üç gün içinde asliye ticaret mahkemesine yapılabilir.
  • Bu takip yolunda şikâyet, beş gün içinde icra dairesine dilekçe ile yapılır ve asliye ticaret mahkemesi tarafından incelenir.

Uyarı:
İlamsız icra takibinde ödeme emrine rağmen borcun ödenmemesi veya borçlunun ödemelerinde kesinti yapması, tek başına iflas nedeni sayılmaz.
İflas, ancak kanunda sayılan özel hâllerin varlığıyla mümkündür.


Takipsiz (Doğrudan) İflas

Takipsiz iflas, herhangi bir icra takibine gerek kalmaksızın doğrudan asliye ticaret mahkemesinde açılan iflas davasıyla başlar. Bu yol, hem alacaklı hem de borçlu tarafından kullanılabilir.

Alacaklının Talebiyle Doğrudan İflas (İİK m.177):
Aşağıdaki hâllerde alacaklı doğrudan iflas talebinde bulunabilir:

  • Borçlunun yerleşim yeri belli değilse,
  • Borçlu, taahhütlerinden kurtulmak amacıyla kaçmışsa veya kaçma ihtimali varsa,
  • Borçlunun alacaklıların haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğu veya buna teşebbüs ettiği anlaşılırsa,
  • Haciz yoluyla takip sırasında borçlu mallarını saklamışsa,
  • Borçlu ödemelerini tatil etmişse (bu durum geçici değil, sürekli olmalıdır),
  • Borçlu hakkında yapılan konkordato tasdik edilmemişse,
  • Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin, aktiflerinin muhtemel satış değerlerine göre düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olması hâlinde,
  • İlâm hükmüne bağlanan bir alacak, icra emriyle talep edilmesine rağmen ödenmemişse,
  • Kolektif şirkete verilen depo kararı ortaklara da tebliğ edilip yerine getirilmemişse.

Bu hâllerden birinin varlığı hâlinde mahkeme, borçluya yedi günlük ödeme süresi (depo kararı) verir. Borçlu bu süre içinde borcunu ödemezse iflas kararı verilir.


Borçlunun Talebiyle Doğrudan İflas (İİK m.178):

Borçlu, kendi ekonomik durumu gereği iflasını isteyebilir. Bu durumda iki farklı hâl söz konusudur:

  • İhtiyari iflas: Borçlu, muaccel borçlarını ödemeye yetecek ödeme araçlarından sürekli yoksun olduğunu bildirerek iflasını talep eder. Bu durum, borçlunun borçlarını ödeyemeyecek derecede aciz hâlinde bulunduğunu gösterir.
    Borçlu böyle bir başvuruda bulunmaz, ancak bir alacaklının talebiyle iflas ettirilirse, adi müflis sıfatını alır.
  • Zorunlu iflas: Borçlu, kanunda belirtilen durumlarda iflasını istemekle yükümlüdür:
    1. Malvarlığının yarısının haczedilmesi ve kalan kısmının, mevcut ve bir yıl içinde muaccel olacak borçlarını ödemeye yetmemesi,
    2. Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin borca batık durumda bulunmaları.

Gerçek kişiler bakımından borca batıklık, iflas nedeni sayılmaz.
Her iki durumda da mahkeme, iflas kararı vermeden önce borçluya yedi günlük borç ödeme (depo) süresi tanır.


Uygulama Notu:
Bir sermaye şirketinin aktifleri, pasiflerini karşılamıyorsa ve yönetim kurulu bu durumu mahkemeye bildirmezse, alacaklılardan biri doğrudan iflas talebinde bulunabilir. Mahkeme, borçluya yedi gün içinde borcunu ödemesi için süre verir; borç ödenmezse iflas kararı verilir.

7.3. İflas Organları

İflas süreci, hem resmî hem de özel nitelikte bir dizi organ tarafından yürütülür. Bu organlar, iflasın açılmasından kapanmasına kadar tüm işlemlerin düzenli şekilde ilerlemesini ve alacaklıların menfaatlerinin korunmasını sağlar.
İflas organları iki ana gruba ayrılır: Resmî iflas organları ve özel iflas organları.


Resmî İflas Organları:
İcra Dairesi, İflas Dairesi, İcra Dairesi Başkanlığı, İcra Mahkemesi, Ticaret Mahkemesi, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay.
Bu organlar devletin yargısal ve idari otoriteleri olarak görev yapar ve iflas işlemlerinin hukuka uygun biçimde yürütülmesini temin eder.

Özel İflas Organları:
Birinci Alacaklılar Toplantısı, İflas Bürosu, İflas İdaresi ve İkinci Alacaklılar Toplantısı.
Bu organlar doğrudan alacaklıların temsil ve denetim mekanizmasını oluşturur; iflas masasının yönetimi, malların paraya çevrilmesi ve alacakların paylaştırılması bu organlar aracılığıyla yürütülür.


İcra Dairesi

İflas takibi, alacaklının icra dairesine başvurarak yaptığı iflas takip talebi ile başlar. Takip talebini alan icra dairesi, borçluya bir iflas ödeme emri gönderir. Bu aşama, iflas davası açılmadan önceki hazırlık sürecini oluşturur.

İcra dairesinin görevleri şunlardır:

  • Takip talebini almak ve borçluya ödeme emri göndermek,
  • Borçlunun genel iflas veya kambiyo senetlerine özgü iflas yolundaki itirazlarını almak,
  • Yapılan itirazları incelemek ve sonucu ticaret mahkemesine iletmek,
  • Kambiyo senetlerine mahsus iflas yolunda yapılan şikâyetleri almak, inceleme görevini ise asliye ticaret mahkemesine bırakmak.

Yetkili icra dairesi, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesidir. Bu yetki, iflas prosedüründe kamu düzenine ilişkin olup taraflar arasında değiştirilemez.


İflas Dairesi

İflas dairesinin görevi, mahkemenin iflas kararı vermesinden itibaren başlar ve iflas tasfiyesi tamamlanıncaya kadar devam eder.
Bu daire, iflas masasının oluşturulması, tasfiye şeklinin belirlenmesi ve alacaklıların bilgilendirilmesi gibi işlemleri yürütür.

İflas dairesinin başlıca görevleri:

  • İflasın açıldığını ilan etmek ve gerekli kurumlara bildirmek (borsa, tapu, ticaret sicili, meslek odaları, bankalar vb.),
  • Müflisin mallarının defterini tutmak, muhafaza tedbirlerini almak,
  • İflasın tatiline veya kaldırılmasına karar vermek ve bunu ilan etmek,
  • İflas kararının kendisine tebliğinden itibaren en geç iki ay içinde tasfiye usulünü (adi veya basit) belirlemek,
  • Adi tasfiyede alacaklıları birinci toplantıya çağırmak,
  • Adi tasfiyede birinci ve ikinci alacaklılar toplantısına başkanlık etmek,
  • İflas idaresini denetlemek,
  • Basit tasfiyede iflas masasını doğrudan idare ve tasfiye etmek,
  • İflasın kaldırıldığını veya kapatıldığını gerekli yerlere bildirmek ve ilan etmek.

2018 tarihli 7101 sayılı Kanun değişikliğiyle iflas dairesine ek görevler verilmiştir:

  • Müflisin mağazalarını, depolarını, imalathanelerini, fabrikalarını ve perakende satış yerlerini, masanın yararına olacaksa ilk alacaklılar toplantısına kadar kontrolü altında işletmeye devam ettirmek; aksi durumda bu yerleri mühürleyip kapatmak,
  • Müflisin paralarını, kıymetli evraklarını, ticari ve evrak defterlerini, mali belgelerini muhafaza altına almak.

İcra Mahkemesi

İcra mahkemesi, iflas sürecinde denetim ve şikâyet mercii olarak görev yapar.

Görevleri:

  • İcra dairesi başkanlığının bulunmadığı yerlerde icra ve iflas dairelerini denetlemek,
  • Bu dairelerin işlemlerine karşı yapılan şikâyetleri incelemek,
  • Birinci ve ikinci alacaklılar toplantısı ile iflas idaresi kararlarına karşı yapılan şikâyetleri karara bağlamak,
  • İflas sırasında malın masa elindeyken açılan istihkak davalarına bakmak,
  • İflas idaresi üyelerini seçmek, görevine son vermek ve yenilerini atamak,
  • İflas idaresinin hesap pusulalarını onaylamak,
  • Sıra cetveline karşı yapılan şikâyetleri incelemek,
  • İflas kapandıktan sonra müflis aleyhine başlatılan takiplerde, borçlunun yeni mal edinmediği iddialarını karara bağlamak,
  • Adi tasfiyede altı ay içinde tamamlanamayan işlemler için tasfiye süresinin uzatılmasına hükmetmek.

Ticaret Mahkemesi

Ticaret mahkemesi, iflasın açılmasına ve kapanmasına karar verme yetkisine sahip tek yargı merciidir.
Yetkili mahkeme, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesidir. Yetki kamu düzenine ilişkin olup taraflarca sözleşmeyle değiştirilemez.

Ticaret mahkemesinin görevleri:

  • İflas davasını görmek ve iflas kararı vermek,
  • Borçlunun iflas ödeme emrine yaptığı itirazları incelemek ve karara bağlamak,
  • Kambiyo senetlerine mahsus iflas yolunda yapılan şikâyetleri incelemek,
  • İflasın kaldırılması veya kapanması kararlarını vermek,
  • Sıra cetveline yönelik itiraz davalarına bakmak,
  • Konkordatonun onaylanmasına veya feshine karar vermek,
  • Müflisin itibarının iadesine hükmetmek,
  • Sermaye şirketlerinin yeniden yapılandırma projelerini onaylamak veya feshetmek,
  • İcra ve İflas Kanunu’nun 65. maddesi uyarınca borçlunun gecikmiş itirazlarını değerlendirmek.

2018 değişikliğiyle konkordato sürecine ilişkin görevler icra mahkemesinden alınarak ticaret mahkemesine verilmiştir. Artık konkordato teklifini inceleme, mühlet verme, konkordato komiseri atama ve malvarlığının terki suretiyle konkordato işlemlerine karar verme yetkisi ticaret mahkemesindedir.


Birinci Alacaklılar Toplantısı

Alacaklılar toplantısı, iflas masasının yönetimi ve tasfiyesine ilişkin kararların alınması amacıyla yapılır. Birinci toplantı, adi tasfiyenin ilanından itibaren on gün içinde belirlenen yer, gün ve saatte yapılır.
Toplantıya alacaklı olduğunu ileri süren herkes katılabilir; iflas müdürü veya yardımcısı başkanlık eder.

Birinci alacaklılar toplantısının görevleri:

  • En önemli görevi, iflas idaresine seçilecek üyeler için aday göstermek,
  • Müflisin ticari işletmesinin veya fabrikasının faaliyetinin devam edip etmeyeceğine karar vermek,
  • Acele sonuçlandırılması gereken davalara devam edilip edilmeyeceğine karar vermek,
  • Acil durumlarda satışların pazarlık usulüyle yapılmasına izin vermek,
  • Müflisin konkordato teklif etmesi hâlinde tasfiyeyi geçici olarak durdurmak.

Toplantı yeter sayısı, alacak tutarının en az dörtte birini temsil eden alacaklıların katılımıyla sağlanır; kararlar ise alacak çoğunluğuyla alınır.
Birinci toplantı yapılamaz veya yeter sayı oluşmazsa, iflas dairesi ikinci alacaklılar toplantısına kadar masayı idare eder.


İflas Bürosu

İflas müdürü ile noter veya ipotek senedi gibi resmî belgeye dayanan alacaklılardan biri ya da ikisi tarafından oluşturulan özel bir iflas organıdır.
Görevi: Birinci alacaklılar toplantısında kullanılan oyların geçerli olup olmadığını karara bağlamaktır.
Büro kararlarına karşı yedi gün içinde icra mahkemesine şikâyet edilebilir.


İflas İdaresi

İflas idaresi, iflas masasının yasal temsilcisidir. İcra mahkemesi tarafından birinci alacaklılar toplantısında önerilen altı aday arasından seçilen üç üyeden oluşur.
Bu kişilerden biri hukukçu, biri mali müşavir olmalı; üçüncü üye ise alacaklı çoğunluğunu temsil eden adaylar arasından belirlenir.

İflas idaresinin temel görevleri:

  • İflas masasını yönetmek, alacaklıların menfaatlerini korumak,
  • Masa alacaklarını tahsil etmek, gerekli davaları açmak,
  • Masa mallarını açık artırma veya pazarlık yoluyla satmak,
  • Sıra cetvelini hazırlamak ve ilan etmek,
  • İkinci alacaklılar toplantısını çağırmak,
  • Pay cetvelini düzenlemek ve paraların paylaştırılmasını sağlamak,
  • Tasarrufun iptali davası açmak,
  • Borç ödemeden aciz belgesi düzenlemek,
  • İflas içi konkordato tekliflerini yürütmek ve onay durumunda iflasın kaldırılmasını talep etmek.

İflas idaresi üyeleri kusurlarından doğan zararlardan şahsen sorumludur ve Türk Ceza Kanunu anlamında memur sayılırlar.


İkinci Alacaklılar Toplantısı

İflas idaresinin çağrısıyla, sıra cetvelinin ilan edilmesinden sonra yapılır.
Toplantıya sadece alacağı sıra cetveline yazılmış gerçek alacaklılar katılabilir.
Bu toplantıya iflas müdürü başkanlık eder ve kararlarına karşı icra mahkemesine şikâyet yoluna gidilebilir.

Görevleri:

  • İstihkak iddialarına ilişkin kararları kesinleştirmek,
  • Bazı masa mallarının pazarlık usulüyle satılmasına karar vermek,
  • Müflisin konkordato teklifini görüşmek,
  • İflas idaresine sulh veya tahkim yetkisi vermek,
  • Tasfiyenin uzaması hâlinde basit tasfiye usulüne geçilmesine karar vermek,
  • Duran hukuk davalarına devam edilip edilmeyeceğini belirlemek.

İkinci toplantı yapılamazsa, iflas idaresi tasfiye tamamlanıncaya kadar görevini sürdürür.

7.4. İflasın Hüküm ve Sonuçları

İflas kararı, yalnızca borçlunun malvarlığını değil, aynı zamanda onun hukuki statüsünü, alacaklıların haklarını ve devam eden hukuki süreçleri de doğrudan etkileyen sonuçlar doğurur.
Bu sonuçlar hem borçlu (müflis) yönünden hem de alacaklılar yönünden incelenir.


Borçlu (Müflis) Bakımından Sonuçlar

İflas kararıyla birlikte borçlu artık “müflis” sıfatını alır. Bu sıfat, kişinin hem medeni haklarını kullanma biçimini hem de ekonomik ve mesleki faaliyetlerini önemli ölçüde sınırlar.

  • Müflis, bazı kamu görevlerinde bulunamaz; örneğin yönetim kurulu üyesi, milletvekili, subay, avukat veya noter olamaz.
  • Müflisin malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisi sona erer. Tüm malvarlığı, alacaklıların ortak menfaatlerini korumak amacıyla oluşturulan iflas masasına geçer.
  • Kural olarak, iflasın açılmasıyla üçüncü kişilerin iyiniyeti korunmaz. Ancak iflasın açılmasıyla ilanı arasındaki dönemde yapılan bazı işlemler istisnaî olarak korunur:
    • Müflisin poliçe veya bono bedelini ödemesi,
    • Müflise yapılan ödemeler,
    • Emtiayı (malı) temsil eden senetlere dayalı kazanımlar.
      Bu üç durum dışında, iflasın ilanından sonra yapılan tasarruflarda üçüncü kişilerin iyiniyeti ileri sürülemez.
  • İflasın açılmasıyla birlikte, müflisin müeccel (vadesi gelmemiş) borçları muaccel hâle gelir.
    Buna karşılık, müflisin müeccel alacakları muaccel hâle gelmez.
  • Faizli alacaklar bakımından, iflas kararından sonra da faiz işlemeye devam eder. Sözleşmede faiz oranı belirlenmemişse kanuni faiz oranı uygulanır.
  • Konusu para olmayan alacaklar, iflasla birlikte para alacağına dönüştürülür.
  • Zamanaşımı, iflasın açılmasıyla kendiliğinden kesilmez; ancak alacağın iflas masasına yazdırılmasıyla kesilir.

Alacaklılar Bakımından Sonuçlar

İflasın açılmasıyla alacaklılar, bireysel takip hakkını kaybeder; artık alacaklarını ancak iflas masası üzerinden tahsil edebilirler.
Alacaklılar arasında eşitlik (paritas creditorum) ilkesi geçerlidir: Her alacaklı, hukuken tanınmış öncelik sıraları dışında kalanlar bakımından eşit hakka sahiptir.
Bu sistem, müflisin malvarlığının düzenli biçimde paraya çevrilip orantılı biçimde paylaştırılmasını sağlar.


İflas Kararının Takiplere Etkisi

Kural olarak, iflas kararından önce başlatılmış tüm takipler iflasın açılmasıyla birlikte durur ve iflas kararının kesinleşmesiyle düşer.
Ancak bazı takipler, iflas kararına rağmen devam edebilir.

İstisna – Durmayan Takipler:

  • Genel haciz ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipler,
  • İlamlı icra takipleri,
  • Genel iflas ve kambiyo iflas takipleri,
  • Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipler,
  • Teminat gösterilmesine ilişkin takipler,
  • Kiralanan taşınmazın tahliyesine dair ilamsız takipler,
  • 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun (AATUHK) uyarınca yapılan kamu alacağı takipleri.

Müflisin alacaklı olarak başlattığı takipler ise iflas kararıyla durmaz; fakat müflis bu takiplere artık kendi adına devam edemez. Bu durumda, takiplere iflas idaresi masa adına devam eder.


İflas Kararının Hukuk Davalarına Etkisi

İflasın açılması, müflisin taraf olduğu bazı davalar üzerinde de doğrudan etki yaratır.
Müflisin davacı veya davalı olması fark etmeksizin, iflas masasına giren mal ve haklarla ilgili olarak görülmekte olan hukuk davaları iflasla birlikte durur.
Bu davalar, ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasından on gün sonrasına kadar bekletilir.

Ancak bazı davalar iflasın açılmasıyla durmaz ve görülmeye devam eder:

  • Acele işler (örneğin tahliye davaları),
  • Şeref ve haysiyete tecavüz nedeniyle açılan tazminat davaları,
  • Vücut bütünlüğüne ilişkin tazminat davaları,
  • Kişilik haklarına ve aile hukukuna ilişkin davalar (boşanma, babalık, soybağı gibi),
  • Nafaka davaları,
  • Ceza davaları,
  • Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilgili davalar (örneğin ipoteğin iptali davası).

İflasın Sözleşmelere Etkisi

İcra ve İflas Kanunu’nda, taraflardan birinin iflas etmesi hâlinde sona ereceği açıkça düzenlenmiş sözleşmeler dışında kalan sözleşmeler, iflasla birlikte kendiliğinden sona ermez.
Karşı taraf, sözleşmenin devamını isteyebilir; bu talep bir iflas alacağı olarak masaya yazdırılır.

İflas kararının kendiliğinden sona erdirmediği sözleşmeler:

  • Ürün (hasılat) kirası,
  • Vekâlet sözleşmesi,
  • Adi şirket sözleşmesi,
  • Cari hesap sözleşmesi,
  • Komisyon ve acentelik sözleşmeleri.

İflas kararının kendiliğinden sona erdirdiği sözleşmeler:

  • Satım, adi kira, hizmet ve eser sözleşmeleri,
  • Kefalet, kullanım ödüncü ve mal değişim sözleşmeleri.

Uygulamada en çok tartışılan konu, hizmet sözleşmeleridir. Müflisin işveren sıfatıyla iflas etmesi hâlinde, hizmet sözleşmesi işçi bakımından sona erer; işçi alacakları ise imtiyazlı alacak olarak masa alacakları arasında yer alır.


İflasın Takas Hakkına Etkisi

Kural olarak, iflasın açılması takas hakkını ortadan kaldırmaz.
Alacaklı, müflisin kendisine olan borcuyla kendi alacağını takas edebilir. Ancak iflas alacaklıları arasında eşitliğin bozulmaması amacıyla, kanunda bazı sınırlamalar getirilmiştir.

İflasta takasın yasak olduğu durumlar:

  • Müflisin borçlusu, iflasın açılmasından sonra müflisin alacaklısı olmuşsa,
  • Müflisin alacaklısı, iflas açıldıktan sonra masanın borçlusu hâline gelmişse,
  • Alacak, hamile yazılı senetlere dayanıyorsa,
  • Anonim, limited ve kooperatif şirketlerin iflasında, sermaye borcu henüz ödenmemiş pay bedelleriyle borç takası yapılması mümkün değildir.

Bunun dışında, nama yazılı senetlerde ve vadesi gelmiş alacaklarda takas mümkündür.
Ancak, müflisin borçlusu iflasın açılmasından önce borçlunun aciz hâlinde olduğunu bilerek kendisine veya üçüncü kişiye menfaat sağlamak amacıyla takas yoluyla alacak oluşturmuşsa, iflas idaresi veya alacaklılar bu takasa itiraz davası açabilir.
Bu dava, iflasa karar veren yer ticaret mahkemesinde görülür.


7.5. İflasın Tasfiyesi

İflasın açılmasıyla birlikte borçlunun malvarlığı, alacaklıların menfaatine yönetilmek üzere “iflas masası” adı altında toplanır. Bu aşamadan sonra süreç, iflasın tasfiyesi olarak adlandırılır. Tasfiye, iflas masasındaki malların belirlenmesi, korunması, paraya çevrilmesi ve elde edilen gelirlerin alacaklılara paylaştırılması işlemlerinin tümünü kapsar.

İflas dairesi, iflas kararının kendisine tebliğ edilmesinden itibaren en geç iki ay içinde tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılacağına karar verir. Tasfiye türü, masadaki malvarlığının değeri ve iflasın niteliğine göre belirlenir.


Tasfiye Türleri

Basit Tasfiye:
Masaya ait malların toplam değeri, adi tasfiye giderlerini karşılayamayacak ölçüde düşükse uygulanır. Bu durumda tek yetkili organ İflas Dairesidir. Alacaklılara, alacaklarını bildirmeleri için 20 gün ile 2 ay arasında bir süre verilir.
Basit tasfiyede özel iflas organları (iflas idaresi, alacaklılar toplantıları vb.) oluşturulmaz; işlemler doğrudan iflas dairesi tarafından yürütülür.

Adi Tasfiye:
Masadaki malların değeri, iflasın giderlerini karşılayabilecek düzeydeyse uygulanır. Bu tasfiye türünde, iflasın tüm özel organları (alacaklılar toplantıları, iflas idaresi) görev yapar.
İflas dairesi adi tasfiyeye karar verdikten sonra on gün içinde ilan yapar. Tasfiye sürecinin altı ay içinde tamamlanması esastır. Ancak bu süre dolduğunda işlemler bitmemişse, alacaklılar alacak çoğunluğu ile karar alarak basit tasfiye usulüne geçilmesini isteyebilirler.

Uygulama Notu:
Uygulamada, özellikle büyük ölçekli anonim şirketlerin iflaslarında adi tasfiye yöntemi tercih edilir. Çünkü çok sayıda alacaklı bulunur ve malların değer tespiti ile satışı karmaşık işlemler gerektirir.


İflas Masası

İflasın açılmasıyla birlikte müflisin haczedilebilen bütün malvarlığı unsurları bir araya gelir ve bu topluluğa iflas masası denir.
İflas masası, müflisin borçlarından dolayı alacaklılara tahsil imkânı sağlamak amacıyla oluşturulan özel bir malvarlığı bütünü olup, müflisin şahsından bağımsız bir statü kazanır.

Masaya girecek malvarlığı unsurları:

  • Haczedilebilen mallar,
  • Kişisel emek veya çalışma dışındaki kazançlar (örneğin miras, bağış, piyango kazanımı),
  • Mülkiyeti müflise ait rehinli mallar (rehinli alacaklının rüçhan hakkı saklı kalmak kaydıyla),
  • Hacizli veya ihtiyaten haczedilmiş mallar.

Masaya girmeyen malvarlığı unsurları:

  • Haczedilemeyen mallar,
  • Müflisin kişisel emeğine dayanan gelirleri (örneğin maaşı),
  • Mülkiyeti başkasına ait rehinli mallar,
  • Satılmış bir malın bedeli.

Masaya yalnızca müflise ait mallar dâhil edilir. Üçüncü kişilere ait mallar yanlışlıkla masaya girmişse, malik bu malların iadesini isteyebilir. Bu hakka masadan çıkarma hakkı denir.

Kanun üç durumda üçüncü kişiye özel masadan çıkarma hakkı tanır:

  1. Emre veya hamiline yazılı senetlerin masaya dâhil edilmesi,
  2. Başkasına ait bir malın satış bedelinin masaya girmesi,
  3. Satıcının geri alma hakkını kullanması.

Alacak Kaydı

Alacaklılar, haklarını koruyabilmek için alacaklarını masaya kaydettirmek zorundadır.
Adi tasfiyenin ilanından itibaren bir ay içinde alacak ve istihkak iddiaları iflas idaresine bildirilmelidir. Bu süre hak düşürücü değildir; ancak geç başvurulması hâlinde doğacak masraflar alacaklıya yüklenir.

Belirsiz vadeli veya şarta bağlı alacaklar da masaya kaydedilebilir. Bu tür alacaklara masadan pay ayrılır, ancak vade gelmeden veya şart gerçekleşmeden ödeme yapılmaz.
Para dışındaki alacaklar da masaya para alacağına çevrilerek yazılır. Ancak masanın menfaatine olacaksa, bazı alacaklar aynen alacaklıya verilerek masadan çıkarılabilir; bu duruma “masanın sözleşmeye girmesi” denir.


İflasta Alacak Türleri

İflas hukukunda alacaklar ikiye ayrılır: İflas alacakları ve masa alacakları.

İflas Alacakları:
Müflisin iflasın açıldığı andaki mevcut borçlarıdır. Bu borçlar, alacaklılar tarafından masaya yazdırılarak talep edilir.

Masa Alacakları:
İflasın açılmasından sonra, tasfiye sürecinde iflas masası tarafından yapılan işlemlerden doğan borçlardır.
Örneğin; masa tarafından yapılan satış giderleri, vergi ödemeleri veya işçi maaşları masa alacakları kapsamındadır.

Karşılaştırma:

  • Masa alacakları, iflas alacaklarından önce ödenir ve tam olarak tahsil edilir.
  • Masa alacakları sıra cetvelinde gösterilmezken, iflas alacakları cetvelde yer alır.
  • Masa alacakları için borç ödemeden aciz belgesi verilmez, iflas alacakları için verilir.

İflasta İstihkak Davası

İstihkak davası, yalnızca mülkiyet hakkı iddiasına dayanır. Malın kimin elinde bulunduğu, görevli mahkemeyi belirler:

  • Mal iflas masası elindeyse:
    Üçüncü kişi, istihkak iddiasını adi tasfiyenin ilanından itibaren bir ay içinde iflas idaresine bildirir.
    • İflas idaresi talebi kabul ederse, mal masadan çıkarılır.
    • Red hâlinde, üçüncü kişi karardan itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açar.
      Davacı üçüncü kişi, davalı ise iflas idaresidir.
      Davanın kabulü hâlinde mal iade edilir; reddedilirse satış yapılarak bedel alacaklılara dağıtılır.
  • Mal üçüncü kişinin elindeyse:
    İflas idaresi, mülkiyet karinesine dayanarak malı doğrudan alamaz; genel hükümler çerçevesinde genel mahkemede istihkak davası açar.
    Davayı iflas idaresi açar, davalı üçüncü kişidir.
    Davanın kabulü hâlinde mal masaya dâhil edilir; reddedilirse iflas idaresi yargılama giderlerinden sorumlu olur.

Sıra Cetveli

Alacaklılar arasında önceliği belirlemek amacıyla iflas idaresi tarafından sıra cetveli düzenlenir.
Alacakların bildirim süresi dolduktan ve iflas idaresi seçildikten sonra, en geç iki ay içinde sıra cetveli hazırlanır ve iflas dairesine teslim edilir.

Zorunlu hâllerde, icra mahkemesinin onayıyla bu süre bir defaya mahsus olmak üzere iki ay uzatılabilir.
Süresinde cetvel düzenlenmezse, iflas idaresi üyelerinin görevine son verilir ve kendilerine ücret ödenmez.

Sıra Cetvelindeki Sıralama:

  1. Rehinli alacaklar: Rehinli malın satış ve muhafaza giderleri öncelikle ödenir.
  2. Devlet alacakları: Gümrük resmi, akar vergisi gibi belirli mal veya akardan alınması gereken resim ve vergiler.
  3. Masa alacakları: Tam olarak ödenir, sıra cetvelinde gösterilmez.
  4. İmtiyazlı alacaklar:
    • İşçi, işveren veya nafaka alacakları,
    • Velayet ve vesayetten doğan alacaklar,
    • Avukatlık ücretleri gibi özel kanunlarda imtiyaz tanınan alacaklar.
  5. İmtiyazsız alacaklar: Kira alacağı gibi sıradan alacaklardır.

Sıra Cetveline Karşı Başvuru Yolları

Şikâyet:
Sıra cetvelinin ilanından itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine yapılır.
Sebebi, bir alacağın cetvele yazılmaması veya yanlış sıraya konulması olabilir.
Şikâyet sonucunda verilen karar, tüm ilgililer için geçerlidir.

İtiraz Davası:
Sıra cetvelinin ilanından itibaren on beş gün içinde asliye ticaret mahkemesinde açılır.
Davayı yalnızca alacaklı veya istihkak iddiası olan üçüncü kişi açabilir.
Sebep, başka bir alacaklının haksız yere cetvele yazılması veya alacak miktarına itiraz edilmesidir.
Bu davanın sonucu sadece davayı açan kişi bakımından hüküm ifade eder.


Borç Ödemeden Aciz Belgesi

İflas sürecinin sonunda, alacaklıların tamamen tahsil edemediği alacakları için borç ödemeden aciz belgesi düzenlenir.

Takip Hukuku Açısından:

  • Alacaklıya yeni hacizlere katılma hakkı verir,
  • Tasarrufun iptali davası açma yetkisi sağlayabilir,
  • Müflis borçlunun iflas sonrası mal edinmesi hâlinde yeni takip yapılabilir.

Maddi Hukuk Açısından:

  • Borcu ortadan kaldırmaz, yalnızca belgelendirir,
  • Bu alacaklar yirmi yıl içinde zamanaşımına uğrar,
  • Faiz oranı ve ödeme şartları, İcra ve İflas Kanunu’nun 196. maddesine tabidir.

7.6. İflas Tasfiyesinin Sona Ermesi

İflasın sona ermesi, tasfiye sürecinin tamamlanmasıyla ya da olağanüstü bazı hâllerin ortaya çıkmasıyla gerçekleşir. Bu son aşama, müflisin hukuki statüsünün belirlenmesi, iflas idaresinin görevinin bitirilmesi ve alacaklıların nihai durumlarının kesinleşmesi anlamına gelir.
İflas tasfiyesi iki farklı yolla sona erer: iflasın kapatılması ve iflasın kaldırılması.


İflasın Kapatılması

İflasın kapatılması, tasfiyenin tamamlanması sonucunda meydana gelen olağan sona erme şeklidir.
Tüm masa malları paraya çevrilip alacaklılara dağıtıldıktan sonra iflas idaresi, asliye ticaret mahkemesinden (ATM) iflasın kapatılmasını talep eder.

Mahkemenin incelemesi:
Mahkeme, basit yargılama usulüne göre inceleme yapar. Tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlandığı anlaşıldığında, iflasın kapatılmasına karar verir.

Kapatmanın sonuçları:

  • İflas dairesi, kapatma kararını tıpkı iflasın açılışında olduğu gibi ilan eder.
  • Bu kararla birlikte iflas idaresinin görevi sona erer.
  • Ancak müflisin “müflis” sıfatı devam eder; borçlunun yeniden ekonomik itibara kavuşması için ayrıca itibarın iadesi kararı alınması gerekir.
  • İflasın kapatılmasına ilişkin karara karşı, iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir; bölge adliye mahkemesinin kararına karşı da yine iki hafta içinde temyiz mümkündür.

Örnek Uygulama:
Bir anonim şirketin iflası tamamlandığında, malların satışı yapılır, sıra cetveli kesinleşir ve pay cetveli uyarınca ödemeler gerçekleştirilirse, iflas idaresi son raporunu mahkemeye sunar. Mahkeme, bu raporu inceledikten sonra iflasın kapatılmasına karar verir ve şirketin ticaret sicilindeki kaydı “iflas kapatıldı” şerhiyle güncellenir.


İflasın Kaldırılması

İflasın kaldırılması, olağanüstü nedenlerle tasfiye tamamlanmadan önce iflasın sona ermesidir. Bu durumda, iflas idaresi veya müflis, asliye ticaret mahkemesinden iflasın kaldırılmasını talep eder.
İflasın kaldırılması, iflasın açılmasından sonra alacaklıların tamamının tatmin edilmesi veya iflas nedeninin ortadan kalkması hâlinde söz konusu olur.

İflasın kaldırılması sebepleri:

  • Müflisin tüm borçlarını ödemesi,
  • Alacaklıların tamamının iflas taleplerinden vazgeçmesi,
  • Müflisin teklif ettiği iflas içi konkordatonun onaylanması.

Bu hâllerde mahkeme, iflasın kaldırılmasına karar verir. Karar ilan edilir ve iflas idaresinin görevi sona erer.

Kaldırmanın sonuçları:

  • Müflisin “müflis” sıfatı kendiliğinden ortadan kalkar; ayrıca itibarın iadesine gerek yoktur.
  • Kapatma kararında olduğu gibi, karara karşı iki hafta içinde istinaf, ardından iki hafta içinde temyiz yolu açıktır.
  • İflasın kaldırılmasıyla birlikte müflisin malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisi tamamen kendisine iade edilir.

Uygulama Notu:
Müflisin tüm alacaklılarını tatmin etmesi, pratikte nadir görülen bir durumdur. Ancak büyük sermayeli şirketlerde, yeniden yapılandırma veya yatırımcı girişiyle borçların kapatılması sağlandığında mahkeme iflasın kaldırılmasına hükmeder. Bu durumda şirket, kısa sürede ticari faaliyetine dönebilir.

7.7. İflasın Kamu Hukuku Bakımından Sonuçları

İflas, yalnızca özel hukuk açısından değil, kamu hukuku bakımından da önemli sonuçlar doğurur.
Müflisin ekonomik güvenilirliği, ticari itibarı ve bazı meslekleri icra edebilme ehliyeti doğrudan etkilenir.
Bu nedenle, iflas hukuku sisteminde adi iflas, taksiratlı iflas ve hileli (dolanlı) iflas olmak üzere üç tür müflislik hali öngörülmüştür.
Her biri farklı düzeyde kusur ve cezai sorumluluk içerir.


Adi İflas

Adî iflas, borçlunun kusuru olmaksızın, genellikle ekonomik dalgalanmalar veya öngörülemeyen dış etkenler sonucu borçlarını ödeyemez hale gelmesidir.
Bu durumda müflisin herhangi bir kasıt veya ağır ihmalinden söz edilemez.

Hukuki sonuçları:

  • Müflis “adi müflis” sıfatını alır.
  • Bu sıfat, müflisin itibarı iade edilinceye kadar devam eder.
  • Adi müflis; avukat, noter, banka yöneticisi, yönetim kurulu üyesi, denetçi veya subay gibi güvene dayalı kamu görevlerinde bulunamaz.
  • İtibarın iadesi halinde bu görevleri yeniden üstlenebilir.

İflasa karar veren merci:
Adî iflas kararı asliye ticaret mahkemesi tarafından verilir.

İtibarın iadesi:
Müflis, tüm alacaklıların alacaklarını tamamen ödedikten sonra asliye ticaret mahkemesinden itibarının iadesini talep edebilir.
Mahkeme, alacakların tamamen itfa edildiğini tespit ederse, müflisin itibarının iadesine karar verir ve karar Resmî Gazete’de ilan edilir.


Taksiratlı İflas

Taksiratlı iflas, müflisin kusurlu davranışları veya basiretsiz ticari yönetimi sonucu ortaya çıkan iflastır.
Burada kasıt yoktur, ancak tacirin ticari hayatın gerektirdiği dikkat ve özeni göstermemesi söz konusudur.

Taksiratlı iflas halleri örneğin:

  • Tacirin ticari defterlerini hiç tutmaması veya kanuna aykırı biçimde tutması,
  • Kumar, borsa veya şans oyunlarında önemli miktarda para kaybetmesi,
  • İşlerini terk ederek kaçması,
  • Evinin masraflarını ölçüsüz şekilde artırması,
  • Varlığından çok daha fazla borç altına girmesi,
  • İflasını bildirmesi zorunlu olduğu halde bildirmemesi ve bir yıl içinde iflas etmesi.

Hukuki sonuçları:

  • Müflis, taksiratlı müflis sıfatını alır ve bu sıfat itibarı iade edilinceye kadar devam eder.
  • Adi müflis gibi birçok kamu görevini yapamaz; ayrıca, itibar iade edilse bile avukat veya noter olamaz.
  • Bu tür fiiller, ceza hukuku bakımından suç teşkil eder ve müflis hakkında asliye ceza mahkemesinde yargılama yapılır.
  • Ceza süresi 2 ay ile 1 yıl arasındadır.

İtibarın iadesi:
Taksiratlı müflisin itibarının iadesine, alacaklıların tamamının alacaklarını tahsil etmesi halinde asliye ticaret mahkemesi karar verir.


Hileli (Dolanlı) İflas

Hileli iflas, müflisin kasıtlı olarak alacaklılarını zarara sokmak amacıyla malvarlığını gizlemesi, tahrip etmesi veya sahte işlemler yapması durumunda söz konusudur.
Bu tür davranışlar, hem ticari ahlak hem de kamu düzeni açısından ağır ihlaller olarak değerlendirilir.

Hileli iflas halleri:

  • Alacaklıların ortak rehnine konu malların gizlenmesi, kaçırılması veya tahrip edilmesi,
  • Alacaklıların zararına sahte makbuz düzenlenmesi veya gerçeğe aykırı borç ikrarı,
  • Muvazaalı satışlar veya bağışlamalar yapılması,
  • Gerçek olmayan çeyiz veya mal beyanlarıyla alacaklıların aldatılması,
  • Sahte bilançolarla aktifin olduğundan fazla veya eksik gösterilmesi,
  • Konkordato dışında bir alacaklıya özel menfaat sağlanması,
  • Kıymetli malların piyasa değerinin çok altında satılması.

Hukuki ve cezai sonuçlar:

  • Bu fiilleri işleyen kişi hileli müflis (dolanlı müflis) sıfatını alır.
  • Hakkında ağır ceza mahkemesinde yargılama yapılır.
  • Ceza süresi 3 yıldan 8 yıla kadar hapistir.
  • Hileli müflisin itibarı, yalnızca tüm alacaklıların tatmini ve cezanın infazı (veya af gibi hukuki bir sebeple düşmesi) halinde iade edilebilir.
  • İtibarın iadesi kararını ağır ceza mahkemesi re’sen verir.
  • Hileli müflis, itibarı iade edilse dahi; avukat, noter, banka yöneticisi, denetçi, memur, milletvekili, belediye başkanı, muhtar gibi görevlerde bulunamaz.

İtibarın İadesi Kurumu

İtibarın iadesi, müflisin toplumsal ve ticari saygınlığını yeniden kazanmasını sağlayan hukuki bir kurumdur.
Karar, ilgili iflas türüne göre değişir:

  • Adi ve taksirli iflaslarda itibarın iadesine asliye ticaret mahkemesi,
  • Hileli iflaslarda ise ağır ceza mahkemesi karar verir.

Şartlar:

  • Elinde aciz belgesi bulunan tüm alacaklıların alacaklarının tamamen ödenmiş olması,
  • Verilmişse, infazı gereken cezanın çekilmiş veya hukuken düşmüş olması.

Mahkemece verilen itibarın iadesi kararı Resmî Gazete’de ilan edilir.
Müflis ölmeden önce talep etmemişse, ölümünden sonra mirasçılarından biri bu talebi yerine getirebilir.


Kamu Hukuku Bakımından Genel Değerlendirme

İflasın kamu hukuku bakımından sonuçları, kişisel güven ve ekonomik istikrar ilkesine dayanır.
Ticari hayatın dürüstlüğünü korumak amacıyla, borçlunun kusur derecesine göre hem medeni hem de cezai yaptırımlar uygulanır.
Bu sayede iflas müessesesi yalnızca alacaklıyı değil, ticaret düzenini de koruyan bir kamusal denetim aracı hâline gelir.

Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu