Bilgi BankasıCeza Hukuku

Resmi Evrakta Sahtecilik Suçu (TCK 204) Nedir? Unsurlar, Seçimlik Hareketler, Cezalar ve Yargıtay Kararları

Resmi evrakta sahtecilik Suçu(TCK 204) suçu; tanım, unsurlar, seçimlik hareketler, nitelikli halleri, cezalar, şikâyet-zamanaşımı ve kapsamlı Yargıtay kararlarıyla ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun Seçimlik Hareketleri (TCK 204/1)

Kısa Özet:
Resmî evrakta sahtecilik suçu, üç farklı hareketten herhangi birinin yapılmasıyla tamamlanır:

  1. Resmî belgeyi sahte olarak düzenleme,
  2. Gerçek bir belgeyi aldatacak biçimde değiştirme,
  3. Sahte belgeyi kullanma.
    Bu fiillerin her biri bağımsız olarak suçun oluşması için yeterlidir.

1. Resmî Belgeyi Sahte Olarak Düzenleme (TCK 204/1)

Resmî evrakta sahtecilik suçunun ilk seçimlik hareketi, bir resmî belgenin gerçeğe aykırı biçimde üretilmesi yani sahte olarak düzenlenmesidir. Bu durumda fail, gerçekte var olmayan bir belgeyi sanki yetkili kamu görevlisi tarafından düzenlenmiş gibi oluşturur.

Belgenin yalnızca bir kısmı değil, tamamının veya belirli bölümlerinin gerçeğe aykırı biçimde hazırlanması da yeterlidir. Ayrıca belgenin şekil, başlık, amblem, yazı tipi veya resmî formlarının taklit edilmesi de “düzenleme” fiilinin kapsamına girer.

Örnek: Nüfus müdürlüğünce verilen nüfus cüzdanının, resmi biçim ve şekil özellikleri taklit edilerek sahte biçimde basılması hâlinde, resmî belgeyi sahte olarak düzenleme suçu oluşur.

Bu seçimlik hareketin faili, belgeyi düzenlemeye yetkili olmayan kişidir. Yani, resmî belgeyi düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisinin dışında biri bu belgeyi oluşturmuş olmalıdır.
Eğer belgenin düzenlenmesi zaten failin görevi kapsamındaysa, bu durumda TCK m.204/2 hükümleri uygulanır.

Kamu görevlisinin görev alanı dışında kalan bir belgeyi sahte şekilde düzenlemesi hâlinde ise TCK m.204/1 kapsamındaki temel şekil söz konusudur.

Resmî evrakta sahtecilik suçunun bu biçiminde, belgenin kullanılmasına gerek yoktur.
Sadece sahte biçimde düzenlenmiş ve aldatma yeteneği taşıyan bir resmî evrakın varlığı, suçun tamamlanması için yeterlidir.

Resmi evrakta sahtecilik suçu

2. Resmî Belgeyi Aldatacak Biçimde Değiştirme (TCK 204/1)

Bu seçimlik hareketin gerçekleşebilmesi için öncelikle kamu görevlisi tarafından gerçeğe uygun bir resmî belge düzenlenmiş olmalıdır.
Fail, bu belge üzerinde gerçeğe aykırı biçimde değişiklik yapar; belgeye delil değerini etkileyen veya hukuki sonuç doğuran ekleme, çıkarma ya da silme işlemleri uygular.

Değişiklikler, belgenin aldatıcılık özelliğini artırıyorsa suç oluşur.
Bu fiillerden bazıları şunlardır:

  • Yazı ekleme veya çıkarma,
  • Tarih veya imza silme,
  • Belge üzerindeki ibareleri kazıyarak değiştirme,
  • Kimyasal maddelerle yazıları silme,
  • Harf ya da rakamları amaca uygun hâle getirme.

Özellikle rakamların “sürsarj metodu” denilen yöntemle değiştirilmesi (örneğin “3” rakamının “8” hâline getirilmesi) de resmî evrakta sahtecilik suçu kapsamındadır.

Örnek: Bir devlet kurumu tarafından düzenlenen izin belgesinde tarih kısmının kazınarak değiştirilmesi, aldatıcı nitelikte olduğu sürece bu suçu oluşturur.

Bu fiilin tamamlanması için belgenin kullanılmasına gerek yoktur.
Sadece değişiklik yapılması, suçun oluşumu bakımından yeterlidir.

Uygulamada mahkemeler, belgedeki değişikliğin aldatma gücü taşıyıp taşımadığını tespit için bilirkişi incelemesi yaptırır.
Eğer yapılan değişiklik, belgeyi gerçeğinden ayırt edilemeyecek duruma getiriyorsa, resmî evrakta sahtecilik suçu sabit kabul edilir.


3. Sahte Resmî Belgeyi Kullanma (TCK 204/1)

TCK m.204/1 kapsamında düzenlenen üçüncü seçimlik hareket, sahte veya değiştirilmiş resmî belgeyi bilerek kullanmaktır.
Bu hareket, ancak önceden sahte olarak düzenlenmiş ya da tahrif edilmiş bir belgenin mevcut olması hâlinde işlenebilir.

Fail, kendisine verilen veya eline geçen sahte resmi belgeyi bilerek kullandığında suç tamamlanır.
Belgenin sahteliğini bilmeyen kişi ise cezalandırılamaz.

Örnek: Sahte sürücü belgesi düzenleyen kişi, “resmî belgeyi sahte olarak düzenleme” suçunu işler.
Bu belgeyi bilerek kullanan kişi ise “sahte resmi belgeyi kullanma” suçundan sorumludur.

Aynı fail hem belgeyi düzenlemiş hem de kullanmışsa, iki ayrı suç oluşmaz.
Bu durumda tek bir resmî evrakta sahtecilik suçu kabul edilir; ancak mahkeme, failin hem düzenleme hem kullanma fiilini birlikte işlemiş olmasını dikkate alarak cezayı alt sınırdan uzaklaşarak belirler.

Resmî Evrakta (Belgede) Sahtecilik Suçunun Nitelikli Hâlleri ve İlgili Hükümler

Kısa Özet:
Türk Ceza Kanunu, bazı durumlarda resmî evrakta sahtecilik suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli şekillerini düzenlemiştir.
Bu nitelikli hâller;

  1. Kamu görevlisinin görevi nedeniyle suçu işlemesi (TCK 204/2),
  2. Sahteliği ispatlanıncaya kadar geçerli belgelerde sahtecilik yapılması (TCK 204/3) hâlleridir.
    Ayrıca TCK 210 ve TCK 211 maddeleriyle, özel belgelerin resmî belge gibi korunması ve iyi niyetli sahtecilik durumları ayrıca düzenlenmiştir.

1. Kamu Görevlisi veya Memur Tarafından Resmî Evrakta Sahtecilik (TCK 204/2)

Kamu görevlisi veya memurun, görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmî belge üzerinde sahtecilik yapması hâlinde suçun nitelikli biçimi meydana gelir.
Bu durumda fail, sahip olduğu kamu yetkisini kötüye kullanarak toplumsal güveni daha ağır biçimde zedelediği için cezalandırma da ağırlaştırılır.

🔹 Örnek: Nüfus müdürlüğünde görevli memurun, gerçeğe aykırı doğum kaydı düzenlemesi veya noter katibinin sahte imza içeren vekâletname hazırlaması hâlinde, resmî evrakta sahtecilik suçunun nitelikli hâli oluşur.

Bu düzenleme yalnızca kamu görevlileri için uygulanabilir.
Kamu görevlisi sıfatı bulunmayan kişiler, bu maddeye göre değil; TCK 204/1 kapsamındaki temel suça göre cezalandırılır.

Suçun oluşabilmesi için kamu görevlisinin şu unsurları taşıması gerekir:

  • Düzenleme, değiştirme veya kullanma fiilini görevinden doğan yetkisine dayanarak yapması,
  • Suçun konusunun, görev alanına giren bir resmî belge olması,
  • Kamu görevlisi sıfatını kullanarak belgeyi sahte hâle getirmesi.

Kamu görevlisi, kendi görev alanına girmeyen bir belge üzerinde sahtecilik yaparsa bu durumda TCK 204/1 uygulanır.

Ayrıca TCK m.6/1-c hükmü gereği; bilirkişi, tanık, avukat gibi kamu görevlisi sayılan kişilerin işledikleri sahtecilik fiilleri de bu madde kapsamında değerlendirilir.


2. Sahteliği İspatlanıncaya Kadar Geçerli Belgelerde Sahtecilik (TCK 204/3)

Resmî belgeler, ispat gücü bakımından ikiye ayrılır:

  1. Sahteliği ispatlanıncaya kadar geçerli belgeler,
  2. Aksi ispatlanıncaya kadar geçerli belgeler.

Sahteliği İspatlanıncaya Kadar Geçerli Belgeler

Bu belgeler, kesin delil niteliğinde olup resmî kurumlarca tam güvenilir kabul edilir.
Sahtelikleri ispatlanmadıkça geçerliliklerini korurlar.
Bu tür belgeler üzerinde sahtecilik yapılması hâlinde, resmî evrakta sahtecilik suçu nitelikli hâlde işlenmiş olur.

Örnek Belgeler:

  • Mahkeme ilamları,
  • Noterlerde “düzenleme” biçiminde hazırlanan evraklar (vekâletname, satış sözleşmesi, imza beyannamesi vb.),
  • Hâkim tarafından düzenlenen duruşma tutanakları,
  • Seçim tutanakları,
  • Belediye zabıt tutanakları (1608 sayılı Kanun m.6),
  • İcra ve İflas Kanunu m.38’deki ilam niteliğindeki belgeler,
  • Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu uyarınca tutulan suç tutanakları,
  • Sayıştay ilamları.

Bu belgelerde yer alan içerik, yalnızca sahte oldukları ispatlanırsa geçersiz hale gelir; aksi başka delillerle kanıtlanamaz.
Örneğin, hâkimin duruşma tutanağına yazdığı ifadelerin aksi ispatlanamaz; sadece tutanağın sahte olduğu ileri sürülebilir.

Aksi İspatlanıncaya Kadar Geçerli Belgeler

Bu belgeler de resmî nitelikte olmakla birlikte her zaman aksinin ispatı mümkündür.
Devlet kurumlarınca düzenlenen ancak tam kesin delil niteliği taşımayan evraklardır.
Örnek olarak:

  • Nüfus cüzdanı,
  • Ehliyet,
  • Pasaport,
  • Avukatlık veya mali müşavir kimlikleri,
  • Trafik cezası tutanakları sayılabilir.

Bu tür belgeler üzerinde sahtecilik yapılması hâlinde suçun temel hâli (TCK 204/1) oluşur; nitelikli hâl kabul edilmez.


3. Hukuki İlişkiye Dayanan Alacağın İspatı veya Gerçek Durumun Belgelenmesi (TCK 211)

TCK m.211, failin iyi niyetli hareket ettiği bazı durumlarda cezayı hafifleten bir düzenleme getirir.
Buna göre, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı ispatlamak veya gerçekten yaşanmış bir olayı belgelemek amacıyla resmî evrakta sahtecilik suçu işlenmişse, verilecek ceza yarı oranında indirilir.

🔹 Örnek: Gerçek bir borç ilişkisini kanıtlamak amacıyla sahte tarihli senet düzenleyen kişi, alacağını ispatlamak için hareket etmişse TCK 211 gereği cezası yarıya indirilir.

Burada önemli olan nokta, failin gerçek olduğuna inandığı bir durumu belgelemek istemesidir.
Olayın gerçekten doğru olması şart değildir; failin iyi niyetle bu doğruluğa inanması yeterlidir.


4. Resmî Belge Hükmünde Sayılan Belgeler (TCK 210)

TCK m.210 ile bazı özel belgeler, kanun gereği resmî belge sayılarak aynı korumadan yararlanır.
Bu hüküm iki farklı durumu kapsar:

1. Resmî Belge Hükmünde Olan Belgeler ve Senetler (TCK 210/1)

Aşağıdaki belgeler, her ne kadar özel hukuk alanında kullanılsa da resmî belge niteliğinde kabul edilir:

  • Emre veya hamile yazılı kambiyo senetleri (çek, bono, poliçe),
  • Emtiayı temsil eden belgeler,
  • Hisse senetleri, tahviller,
  • Vasiyetnameler.

Bu belgeler üzerindeki sahtecilik fiilleri, resmî evrakta sahtecilik hükümlerine göre cezalandırılır.
Ancak, unsurları eksik olan (örneğin kurucu unsurları bulunmayan çek veya bono) belgeler, özel evrakta sahtecilik suçunun konusunu oluşturur.

2. Kamu Görevlisi Olmayan Sağlık Mensuplarının Düzenlediği Belgeler (TCK 210/2)

Hekim, diş hekimi, eczacı, hemşire veya ebe gibi kamu görevlisi olmayan sağlık çalışanlarının gerçeğe aykırı belge düzenlemeleri, üç aydan bir yıla kadar hapisle cezalandırılır.
Eğer düzenlenen belge, kişiye haksız bir menfaat sağlıyorsa veya kamunun/kişilerin zararına sonuç doğuruyorsa, fiil resmî evrakta sahtecilik hükümlerine göre cezalandırılır.

🔹 Örnek: Özel hastanede çalışan bir doktorun, gerçeğe aykırı rapor düzenleyip bu belgeyle haksız kazanç elde etmesi hâlinde TCK 204 uygulanır.
Ancak belgenin sadece içeriği sahte olup menfaat veya zarar doğurmuyorsa TCK 210/2 uyarınca 3 ay – 1 yıl arası hapis cezası verilir.

Kamu görevlisi olmayan sağlık mensubu tarafından düzenlenen belgeyi kullanan kişi, TCK 207/2 (sahte özel belgeyi kullanma) kapsamında yargılanır.
Çünkü, kamu görevlisi olmayan kişinin hazırladığı rapor veya reçete, özel belge niteliğindedir.


3. Adlî Para Cezasına Çevirme, HAGB ve Cezanın Ertelenmesi

Adlî Para Cezasına Çevirme

Resmî evrakta sahtecilik suçunun alt sınırı 2 yıl hapis olduğundan, bu cezanın adlî para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

HAGB, mahkemece verilen cezanın belirli şartlarla sonuç doğurmamasını sağlayan bir kurumdur.
Resmî evrakta sahtecilik suçu nedeniyle verilen hapis cezası 2 yıl veya altındaysa, sanık hakkında HAGB kararı verilebilir.
Denetim süresi içinde yükümlülükler yerine getirilirse hüküm hiçbir sonuç doğurmadan ortadan kalkar.

Cezanın Ertelenmesi

Mahkeme, failin geçmişi ve durumu dikkate alarak hükmedilen cezayı ertelenebilir.
Bu da, cezanın infaz edilmesinden koşullu olarak vazgeçilmesi anlamına gelir.
Resmî evrakta sahtecilik suçunda 2 yıl veya altındaki cezalar için erteleme mümkündür.


Resmî Evrakta Sahtecilik Suçunda Zamanaşımı

Resmî evrakta sahtecilik suçu, şikâyete bağlı suçlardan değildir.
Bu nedenle savcılık, herhangi bir şikâyet olmasa dahi resen soruşturma yapabilir.

  • Temel şekil (TCK 204/1) için dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
  • Kamu görevlisinin işlediği nitelikli şekil (TCK 204/2) için zamanaşımı süresi 15 yıldır.

Bu süreler içinde Cumhuriyet savcılığı resen soruşturma açabilir.
Her ne kadar suç şikâyete tabi olmasa da, mağdurlar veya zarar gören kişiler, “katılan” sıfatıyla davaya müdahil olabilirler.


5. Resmî Evrakta Sahtecilik Suçunda Uzlaşma

Resmî evrakta sahtecilik, uzlaşma kapsamına alınmış suçlardan değildir.
Dolayısıyla taraflar arasında uzlaşma yapılması, kamu davasının düşmesine neden olmaz.
Savcılık veya mahkeme, uzlaştırma prosedürü uygulamadan doğrudan kovuşturma yapar.


6. Senette Sahtecilik ve İcra Takibinin Durdurulması

Yargıtay uygulamasına göre, sahtecilik iddiası bulunan senetlerle ilgili soruşturma veya kovuşturma sırasında Cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesi, tedbir kararı vererek icra takibini durdurabilir.

Ancak, sahtecilik nedeniyle yapılan şikâyet veya açılan ceza davası, kendiliğinden icra takibini durdurmaz.
Bu etkinin ortaya çıkabilmesi için mahkeme veya savcılık tarafından açık bir tedbir kararı verilmesi gerekir.

🔹 Yargıtay 12. HD, 2015/6149 sayılı kararında, sahtecilik soruşturması sırasında ceza mahkemesinin tedbir kararı vermesi hâlinde icra takibinin durdurulabileceğine hükmetmiştir.


7. Yargıtay Kararlarıyla Resmî Evrakta Sahtecilik Suçu

Yargıtay içtihatlarına göre, sahteciliğin aldatma yeteneği taşıması suçun oluşumu için zorunludur.
Belgedeki sahtecilik açıkça fark edilebiliyorsa veya belgenin sahte olduğu ilk bakışta anlaşılabiliyorsa, resmî evrakta sahtecilik suçu oluşmaz.

🔹 Yargıtay 11. CD, 4570/2836 K.
Diploması bulunmayan bir kişinin, sahte diploma ile başvuruda bulunması durumunda; yönetmelik gereği kurumun diploma geçerliliğini araştırmakla yükümlü olması nedeniyle sanık hakkında resmî evrakta sahtecilik suçunun oluşmadığına karar verilmiştir.
Çünkü kurumun araştırma yükümlülüğü ihlal edilmeden aldatma unsuru gerçekleşmemiştir.

🔹 Yargıtay 15. CD, 2020/5048 K.
Sahte imzalı çekle alışveriş yapan sanığın, hem resmî evrakta sahtecilik hem de nitelikli dolandırıcılık suçlarını birlikte işlediği sabit görülmüştür.


8. Sonuç: Resmî Evrakta Sahteciliğin Önemi

Resmî evrakta sahtecilik suçu, kamu güvenini doğrudan ihlal eden ve devletin belge düzenine olan toplumsal güveni zedeleyen bir suçtur.
Bu nedenle Türk Ceza Kanunu, hem kamu görevlilerinin hem de özel kişilerin bu tür fiillerine karşı ağır cezai yaptırımlar öngörmüştür.
Suçun oluşması için belgenin aldatma gücü taşıması yeterli olup, maddi bir zararın gerçekleşmesi şart değildir.


Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu