Dürüstlük Kuralı (MK 2) Nedir? Yargıtay Kararlarıyla İnceleme | Avukat Gökhan Yağmur

Dürüstlük kuralı, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş temel bir hukuk ilkesidir. Bu kural, bireylerin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüst, makul ve iyi niyetli davranmalarını zorunlu kılar. Hukukun genel ilkeleri arasında yer alan dürüstlük kuralı, hem özel hukuk ilişkilerinde hem de dava süreçlerinde geniş bir uygulama alanına sahiptir.
Dürüstlük Kuralının Kanuni Dayanağı
Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi şu şekildedir:
“Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Hukuk düzeni açıkça kötüye kullanılmamalıdır.”
Bu düzenleme, sadece taraflar arasındaki özel ilişkilerde değil, mahkemelerin karar verirken de göz önünde bulundurduğu evrensel bir ölçüttür.
Dürüstlük Kuralının Uygulama Alanları
Dürüstlük kuralı, hukuk düzenindeki hemen her alanı doğrudan etkiler. Özellikle şu konularda sıkça karşımıza çıkar:
- Sözleşme ilişkilerinde: Tarafların sözleşmeye bağlı kalması ve sadakat göstermesi beklenir.
- Borçların ifasında: Borcun zamanında ve eksiksiz yerine getirilmesi dürüstlük ilkesine uygun davranışlardır.
- Hakların kötüye kullanılması yasağı: Bir hakkın yalnızca karşı tarafı zarara uğratmak amacıyla kullanılması, dürüstlük kuralına aykırıdır.
- Yargılama süreçlerinde: Davaların açılması ve savunma hakkının kullanılması dürüstlük çerçevesinde olmalıdır.
Yargıtay Kararlarıyla Dürüstlük Kuralı
Yargıtay, dürüstlük kuralının somut olaylara uygulanmasında birçok emsal karar vermiştir. İşte bazı önemli Yargıtay kararları:
🔹 Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2020/5539 E., 2021/4775 K.
“Davacının, dava açma hakkı bulunmakla birlikte bu hakkı sırf davalıyı zor durumda bırakmak amacıyla kullanması, dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Hakkın kötüye kullanılması hukuk düzenince korunmaz.”
🔹 Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 2018/1433 E., 2019/2543 K.
“Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinde sadakat ve dürüstlük kurallarına uygun hareket edilmesi, sözleşmenin temelini oluşturur. Aksi davranışlar hukuka aykırı kabul edilmelidir.”
🔹 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2017/9-123 E., 2019/347 K.
“Dürüstlük kuralı, hakkaniyet ve makuliyet sınırları içinde değerlendirilmelidir. Her somut olayın şartları göz önünde bulundurularak yorumlanmalıdır.”
Sonuç
Dürüstlük kuralı, Türk hukuk sisteminin temel taşlarından biridir. Herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken bu kurala uygun davranması zorunludur. Aksi halde hukuk düzeni bu davranışları korumaz ve yaptırımlar uygular. Yargıtay kararları da dürüstlük ilkesinin ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu göstermektedir.
Avukat Gökhan Yağmur olarak, dürüstlük kuralının ihlaline ilişkin her türlü uyuşmazlıkta sizlere hukuki danışmanlık sağlamaktan memnuniyet duyarım. Detaylı bilgi için www.gokhanyagmur.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Dürüstlük kuralı nedir ve kimleri bağlar?
Dürüstlük kuralı, herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüst ve iyi niyetli davranmasını zorunlu kılan hukuk ilkesidir. Tüm bireyleri ve tüzel kişileri bağlar.
2. Dürüstlük kuralı ihlal edilirse ne olur?
Dürüstlük kuralı ihlal edildiğinde, yapılan işlem geçersiz sayılabilir, hak kötüye kullanılmış sayılır ve mahkeme tarafından yaptırım uygulanabilir.
3. Dürüstlük kuralı ile hakkın kötüye kullanılması arasında nasıl bir ilişki vardır?
Dürüstlük kuralı, hakkın kötüye kullanılmasını engelleyen bir ilkedir. Bir hak, sadece karşı tarafı zarara uğratmak amacıyla kullanılıyorsa bu, dürüstlük kuralına aykırıdır ve hukuk düzeni tarafından korunmaz.
4. Mahkemeler dürüstlük kuralını nasıl değerlendirir?
Mahkemeler, tarafların davranışlarını somut olayın şartlarına göre değerlendirir. Hakların kullanımı ve borçların ifasında dürüstlük kuralına uygunluk aranır.
5. Dürüstlük kuralı sadece özel hukukta mı geçerlidir?
Hayır. Dürüstlük kuralı hem özel hukukta hem de kamu hukuku ilişkilerinde uygulanır. Mahkemelerden idari işlemlere kadar geniş bir alanda bu ilkeye uygunluk aranır.