Bilgi BankasıCeza Hukuku

İnternet Üzerinden İşlenen Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu Nedir? (TCK 134)

İnternet ve sosyal medya ortamlarında işlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, mağdurun mahremiyetine ilişkin fotoğraf, video veya ses kayıtlarının başkalarına gönderilmesi, yayımlanması ya da paylaşılması yoluyla ortaya çıkan bir suç tipidir (TCK m.134). Facebook’ta video yayımlamak, Twitter’da içerik paylaşmak veya WhatsApp üzerinden mesaj ve medya aktarmak gibi farklı platform ve kanallar aracılığıyla işlenebilir. Örneğin, daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış özel yaşam görüntülerini Instagram’da paylaşan kişi, özel hayatın gizliliğini ifşa suçunu (TCK m.134/2) işlemiş sayılır.

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, Instagram, Facebook, Twitter, Telegram, WhatsApp gibi sosyal medya ve iletişim uygulamaları üzerinden işlenebileceği gibi e-posta göndermek dâhil pek çok dijital yöntemle de gerçekleşebilir. İnternet veya sosyal medya yoluyla işlenen her ihlal, TCK m.134 hükümleri çerçevesinde cezalandırılır.


TCK 134: Suçun Kanuni Düzenlemesi

Bu bölüm, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu bakımından temel ceza çerçevesini ve ifşa hâlindeki yaptırımları açıklar. Hükümlerin lafzı korunarak içerik, akademik bir üslupla yeniden ifade edilmiştir.

  • TCK m.134/1: Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi durumunda, hükmolunacak ceza bir kat artırılır.
  • TCK m.134/2: Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya seslerin hukuka aykırı biçimde ifşa edilmesi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması hâlinde de aynı ceza uygulanır.
özel hayatın gizliliğini ihlal suçu

İnternet Üzerinden Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Unsurları

Bu kısım, Yargıtay’ın “özel hayat” kavramına yaklaşımını ve kamuya açık alanlarda dahi mahremiyetin korunmasına ilişkin ölçütleri özetler. Değerlendirme, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu bakımından nelerin kapsama girdiğini somutlaştırır.

Yargıtay’a göre özel hayat, yalnızca gözlerden uzak, kapalı kapılar ardındaki yaşantıyla sınırlı değildir. Herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken; istenildiğinde başkalarına açıklanabilecek ölçüde kişiye özgü bilgi ve olayların bütünü özel hayat kapsamındadır. Bu nedenle kamuya açık bir alanda bulunmak, orada elde edilebilecek her görüntü veya sesin dinlenmesine, izlenmesine, kaydedilmesine ya da izinsiz muhafaza edilmesine rıza anlamına gelmez. Kamuya açık alanda dahi “kalabalıkta fark edilmezlik, tanınmazlık, bilinmezlik” ilkesi geçerlidir. Gün içinde nereye gidildiği, kimlerle ne şekilde ve ne amaçla görüşüldüğü gibi hususların sürekli denetim ve gözetim yoluyla tespit edilmesi sonucu elde edilen ve kişinin başkalarınca bilinmesini veya görülmesini istemeyeceği faaliyetler özel hayat kapsamına girer. Buna karşılık, süreklilik taşımayan ve özel yaşam alanı ile bağlantısı bulunmayan veri ve olaylar bu kapsamda değerlendirilmez. Sonuç olarak, bir bilginin özel hayat çerçevesine girip girmediği belirlenirken; kişinin toplum içindeki konumu, mesleği, görevi, tanınırlığı, davranışlarının dışa yansıma biçimi, rıza ve öngörüleri, sosyal ilişkileri, içinde yer aldığı fizikî çevre ve müdahalenin yoğunluğu gibi ölçütler dikkate alınır (Y12CD-K:2016/8242).

  • Mağdurun özel hayat alanında izinsiz fotoğraf çekerek kayıt altına almak TCK m.134/1’in ikinci cümlesi kapsamında cezalandırılır; bu görüntüleri internetten yayımlamak ise TCK m.134/2 uyarınca yaptırıma tabidir.
  • Mağdurun sosyal medya hesabının şifresini kırıp herkese kapalı özel fotoğrafları görmek, TCK m.134/1 kapsamına girer.
  • Taraflardan birinin rızasıyla cinsel içerikli sohbet, fotoğraf veya video paylaşılması ve diğer tarafın bu içerikleri yalnızca kaydetmesi, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu oluşturmaz. Ancak bu kayıtların üçüncü kişilerle paylaşılması, ifşa niteliğindedir ve TCK 134/2 kapsamında değerlendirilir.
  • Günlük kıyafetlerle çekilmiş ve özel hayat görüntüsü niteliği taşımayan fotoğrafların sosyal medyada paylaşılması, kişisel veri mahiyetleri nedeniyle TCK m.136 (kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme/ele geçirme) kapsamında kalabilir.

İnternetten Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu Nasıl İşlenir?

Bu bölüm, dijital mecralarda özel hayatın gizliliğini ihlal suçu bakımından tipik görünüm biçimlerini örneklerle açıklar. Örnekler, ilgili TCK 134 hükümlerine işaret edecek şekilde yapılandırılmıştır.

  • Facebook gibi ağlarda mağdura ait fiziksel mahremiyet içeren fotoğraf ve videoların yayımlanması, TCK m.134/2’deki ifşa fiilini oluşturur.
  • Birliktelik döneminde mağdurun sanığa gönderdiği çıplak/mahrem nitelikteki fotoğrafların, mağdurun annesine yollanması ve farklı Instagram hesaplarında yayımlanması hâlinde, zincirleme suç hükümleri (TCK m.43) dikkate alınarak TCK m.134/2 uygulanır.
  • Sanığın telefonunda yapılan incelemede, mağdur ve kimliği belirlenemeyen kadınlara ait arkadan çekilmiş videolar ile habersizce çekilmiş fotoğrafların bulunması, TCK m.134/1 kapsamında kayda almak suretiyle ihlal olarak değerlendirilir.
  • Kamuya açık alanda poz verilerek çekilen bir fotoğrafın mağdurun eşine e-posta ile gönderilmesi, somut koşullara göre TCK m.134/2 çerçevesinde ifşa suçunu oluşturabilir.

İnternet ve sosyal medya üzerinden özel hayatın gizliliğini ihlal suçu şu yollarla işlenebilir:

  • Sosyal medya hesapları üzerinden paylaşım yapılması,
  • E-posta gönderilmesi,
  • WhatsApp/Telegram mesajları ve grup paylaşımları,
  • Çevrim içi sesli/görüntülü görüşmeler sırasında cinsel amaçlı söz ve davranışlar,
  • Instagram, Twitter, Facebook vb. mecralarda DM (Direct Message) üzerinden mesajlaşmalar.

İnternetten Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Şikâyet ve Zamanaşımı

Bu kısım, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu yönünden şikâyet şartı ve zamanaşımı süresini açıklığa kavuşturur. Süreler ve usul, ceza muhakemesi bakımından önem taşır.

İnternet veya sosyal medya üzerinden özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, şikâyete bağlı bir suçtur. Şikâyet olmazsa savcılık resen soruşturma yapamaz. Şikâyetten vazgeçilmesi, kamu davasının düşmesine yol açar.

Bu suçta olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Fail ve fiilin öğrenilmesinden itibaren sekiz yıl içinde soruşturma başlatılmadığı takdirde, fiil dava zamanaşımına uğrar.


İnternet Üzerinden Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Uzlaştırma

Bu bölüm, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu bakımından uzlaştırma sürecinin niteliğini ve olası sonuçlarını özetler. CMK’nın ilgili hükümleri çerçevesinde uygulanan usul, soruşturmanın akıbetini doğrudan etkiler.

Ceza muhakemesinde uzlaştırma, tarafsız bir uzlaştırmacı aracılığıyla mağdur ile fail arasında iletişim kurularak uyuşmazlığın giderilmesini amaçlayan bir süreçtir (CMK m.253/1). İnternet veya sosyal medya üzerinden işlenen bu suç uzlaştırma kapsamındadır. Soruşturma aşamasında uzlaşma sağlanırsa savcılık kovuşturmaya yer olmadığına karar verir; uzlaşma sağlanamazsa iddianame düzenlenerek ceza davası açılır.


Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Burada, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu yönünden HAGB’nin hukuki sonuçları ve koşulları sade bir dille açıklanır. HAGB, hükmün sonuç doğurmamasını sağlayan denetimli bir mekanizmadır.

HAGB, sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının ertelenmesi, sanığın 5 yıl denetime tabi tutulması ve bu sürede yeni bir suç işlenmemesi hâlinde davanın düşmesi esasına dayanır. İnternet ve sosyal medya üzerinden işlenen ihlallerde HAGB kararı verilebilir.


Cezanın Ertelenmesi ve Adlî Para Cezasına Çevirme

Bu başlık, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu yönünden adlî para cezasına çevirme ve erteleme olasılıklarını açıklar. Yaptırımın türü, hükmolunan hapis cezasının miktarına göre değişebilir.

Adlî para cezası, hapis cezasının yerine veya onunla birlikte uygulanabilen bir yaptırımdır. İnternet ve sosyal medya üzerinden işlenen ihlallerde hapis cezası 1 yıl veya altında kaldığında, cezanın adlî para cezasına çevrilmesi mümkündür. Cezanın ertelenmesi ise, hükmedilen hapis cezasının cezaevinde infazından şartlı vazgeçilmesi anlamına gelir ve ertelenme imkânı bu suç bakımından da söz konusu olabilir.


Görevli Mahkeme ve Yargılama Usulü

Bu kısım, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu bakımından yargılamanın nerede ve hangi usulle yürütüleceğini belirtir. Uygulamada görev ve usul, sürecin çerçevesini belirler.

İnternet veya sosyal medya üzerinden işlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna ilişkin davalara asliye ceza mahkemesi bakar. Yargılama, genel yargılama usulü hükümlerine göre yürütülür.


İnternetten Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu Nasıl İspatlanır?

Bu bölüm, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında delil elde etme ve failin tespitine ilişkin tipik yöntemleri derler. Kimliği açık hesaplar ile anonim kullanımlar bakımından farklı araçlar devreye girebilir.

Kimliği bilinen veya belirlenebilir hesaplar, cihazlar ve uygulamalar üzerinden gerçekleştirilen fiillerde ispat görece kolaydır. Failin tam olarak tespit edilemediği hâllerde, sosyal medya hesabına ilişkin IP araştırması yapılarak adres tespiti yoluna gidilebilir. Bazı platformlar kullanıcıların IP adreslerini soruşturma makamlarıyla paylaşmayabilir; buna karşın hesabın kimliğine işaret eden başka verilerle bağlantı kurulabiliyorsa cezai sorumluluk doğabilir.

Uygulamada açık kaynak araştırması (OSINT) ile hesapların iz sürülmesi, kolluğun kimlik tespiti için başvurduğu genel bir yöntemdir. Güvenlik birimleri, sosyal medya hesaplarından elde edilen verileri, kendi sistemlerindeki kayıtlarla karşılaştırarak faile ulaşmaya çalışır. Örneğin, hesaplara kayıtlı telefon numaralarının belirli hanelerine erişim sağlandığında; yer, zaman ve diğer açık kaynak bilgilerle birleştirilerek numaranın kime ait olduğu saptanmaya çalışılır.

Bazı durumlarda şüpheli kişiler doğrudan tespit edilemeyebilir. Bu hâllerde, şüphelilerle bağlantılı bilgisayar, tablet ve cep telefonlarına el konulması ve bu materyaller üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gündeme gelir. İnternet veya sosyal medya üzerinden işlenen cinsel taciz gibi suçlarda, cep telefonu, tablet, dizüstü/masaüstü bilgisayar gibi araçlar önemli delil kaynakları olabilir.


İnternetten Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu: Yargıtay Kararları

Bu bölüm, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu ve bağlantılı eylemler bakımından Yargıtay içtihatlarını, olay kurgusu ve hukuki nitelendirme ekseninde yeniden ifade eder. Her bir karar, metindeki bilgi ve sonuçları aynen koruyacak şekilde aktarılmıştır.

İnternetten Şantaj ve Özel Hayatın Gizliliğini İhlal

Sanığın, mağdurla ilişkisinin bitmesinden sonra, birliktelik döneminde elde ettiği özel görüntüleri internette yayımlama tehdidiyle şantajda bulunması ve akabinde mağdurun mahrem fotoğraf ve videolarını Facebook’ta yayımlaması olayında; sanığın şantaj ve görüntü veya seslerin ifşası yoluyla özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarını işlediği kabul edilmiştir (Y12CD-K:2021/5820).

İnternet Üzerinden Fotoğraf Yayınlamak Suretiyle İfşa

Sanığın, mağdurun çıplak fotoğraflarını “fotolog.com” ve “tumblr.com” sitelerinde yayımladığı iddiasına konu dosyada; TCK m.134/2’nin şikâyete tabi olduğu, mağdur vekilinin şikâyetten vazgeçmesi nedeniyle kovuşturmada şikâyet koşulu gerçekleşmediğinden davanın düşmesi gerektiği değerlendirilmiştir (Y12CD-K:2021/3644).

Müstehcen Görüntüleri Depolama ve Fikrî İçtima

Sanığın, yaşı küçük mağdura ait müstehcen içerikli görüntüleri mağdurun Facebook hesabına girerek alması ve bunları depolaması hâlinde, eylemin TCK m.226/3 kapsamındaki müstehcenlik suçunu oluşturduğu; özel hayatın gizliliğini ihlâl ile birlikte tek fiille birden çok suç oluştuğundan TCK m.44 (fikrî içtima) uyarınca en ağır cezayı öngören TCK m.226/3’ten hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir (Y4CD-K:2021/5904).

Günlük Kıyafetli Fotoğraflar ve Kişisel Veri

Mağdurun daha önce rızasıyla yayımlanan günlük kıyafetli fotoğrafları özel yaşam görüntüsü sayılmadığından, bu resimler ile cep telefonu numarasının hukuka aykırı biçimde yayımlanması eylemi, TCK m.136/1 kapsamında kişisel verileri hukuka aykırı verme/ele geçirme suçunu oluşturur. Bu durumda TCK m.134/2’den mahkûmiyet kurulması isabetsiz bulunmuştur (Y12CD-K:2020/7459).

Çocuğa Ait Müstehcen Görüntüler ve Kaydetme

Sanığın, yaşı küçük mağdurla çevrim içi iletişim kurarak mağdura ait müstehcen görüntüleri bilgisayarına kaydetmesi hâlinde, eylemin TCK m.226/3 (ilk cümle) kapsamında çocukların kullanılması suretiyle müstehcenlik suçunu oluşturduğu; ayrıca TCK m.134’ten mahkûmiyet verilmesinin bozma nedeni olduğu ifade edilmiştir (Y18CD-K:2020/7516).

İnternet Yoluyla Çoklu Suç

Sanığın, mağdurun gönderdiği çıplak fotoğrafları yayımlamakla tehdit ederek para ve cinsel ilişki talep etmesi; kabul edilmeyince sahte Facebook hesabından fotoğrafları ve telefon numarasını yayımlaması olayında, hakaret, şantaj, cinsel taciz, özel hayatın gizliliğini ihlal ve verileri hukuka aykırı verme/ele geçirme suçlarının oluştuğu kabul edilmiştir (Y12CD-K:2019/4874).

Instagram Üzerinden Zincirleme İfşa

Sanığın, birlikteliğin bitmesi üzerine mağdurun çıplak/mahrem fotoğraflarını farklı Instagram hesaplarında ve mağdurun annesine göndermek suretiyle değişik zamanlarda ifşa etmesi nedeniyle, zincirleme şekilde TCK m.134/2’den verilen mahkûmiyet hükmü ve istinaf kararında isabetsizlik bulunmadığı belirtilmiştir (Y12CD-K:2020/4447).

Twitter Üzerinden Zincirleme İfşa (TCK 134/2)

Sanığın, mağdurun özel yaşam alanına ilişkin fotoğraflarını Twitter hesabından değişik zamanlarda yayımlaması, zincirleme suç kapsamında TCK m.134/2’nin uygulanmasını gerektirir; yerel mahkemenin bu yöndeki kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.

Facebook ve Twitter Üzerinden Zincirleme İfşa

Sanığın, mağdurla mağdurun erkek arkadaşının yatak odası görüntülerini, mağdurun rızası olmaksızın Facebook ve Twitter hesaplarından ifşa etmesi, TCK m.134/2 kapsamındaki suçu oluşturur; temel cezada TCK m.43/1 uyarınca artırım yapılması gerekirken eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır (Y12CD-K:2019/8635).

Kamuya Açık Alandaki Fotoğrafın E-Postayla Gönderilmesi

Mağdurun Facebook’ta paylaştığı, kamuya açık alanda çekilen bir fotoğrafın mağdurun eşine e-postayla gönderilip tehdit amacıyla kullanıldığı iddiasında; yerel mahkemenin özel hayatın gizliliğini ihlal ve şantaj suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı yönündeki beraat kabulünde isabetsizlik görülmemiştir (Y12CD-K:2017/3122).

Video Kaydıyla Zincirleme İhlal

Sanığın, otobüste mağdurların etek altı görüntülerini gizlice videoya alması ve takip ederek kayıtlarına devam etmesi, aynı suç işleme kararı kapsamında birden fazla kişiye karşı işlenmiş sayılır ve zincirleme şekilde TCK m.134’ün ihlâlidir. Suçta kullanılan cep telefonunun müsaderesi (TCK m.54/1) yerindedir (Y12CD-K:2020/2852).

Video ve Fotoğraf Kaydıyla İhlal

Sanığın, caddede yürüyen mağduru ısrarla takip edip telefon kamerasını mağdura yönelterek habersiz video kaydı alması; telefon incelemesinde mağdura ve diğer kadınlara ait arkadan çekilmiş videolar ile habersiz fotoğrafların bulunması karşısında, özel hayatın kamuya açık alanda dahi tanınmazlık/bilinmezlik ilkeleri gereği korunduğu ve eylemin TCK m.134/1 kapsamında kayda alma suretiyle ihlal olduğu kabul edilmiştir (Y12CD-K:2020/1418).

WhatsApp Üzerinden Video Göndererek İfşa

16 yaşındaki suça sürüklenen çocuğun, 15 yaşındaki mağdurun daha önce kendisine gönderdiği evde dans ettiği videoyu mağdurun rızası olmaksızın WhatsApp üzerinden üçüncü kişiye göndermesi, TCK m.134/2-1 uyarınca ifşa suçunu oluşturur (Y12CD-K:2019/11967).


Sonuç

Toplamda, internet ve sosyal medya mecralarında özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, TCK 134 çerçevesinde hem kayda alma yoluyla gizliliğin ihlâli (m.134/1) hem de görüntü/seslerin ifşası (m.134/2) olarak iki ana görünümde karşımıza çıkar. Şikâyete bağlılık, zamanaşımı, uzlaştırma, HAGB, adlî para cezasına çevirme ve erteleme gibi muhakeme ve yaptırım kurumları ise somut olayın koşullarına göre uygulanır. Yargıtay kararları, özel hayatın kamuya açık alanlarda dahi tanınmazlık-bilinmezlik ilkeleriyle korunduğunu; internet üzerinden yapılan ifşa ve kayıt fiillerinin ise tipe uygunluk, şikâyet şartı ve fikrî içtima gibi kurallar çerçevesinde değerlendirileceğini ortaya koyar.

Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu