Hukuk Ders Notları3. Sınıf Hukuk Ders NotlarıBorçlar Hukuku (Özel Borç İlişkileri)HMGS Ders NotlarıHukuk Mesleklerine Giriş Sınavı (HMGS)

BORÇLAR HUKUKU DERS NOTLARI ÖZEL HÜKÜMLER BÖLÜM 5 – TEMİNAT BORCU DOĞURAN SÖZLEŞMELER

Av. Gökhan Yağmur tarafından hazırlanan bu makale, teminat borcu doğuran sözleşmelerin türleri, unsurları ve Borçlar Hukuku’ndaki önemini açıklar.

Av. Gökhan Yağmur tarafından hazırlanan bu makale, teminat borcu doğuran sözleşmelerin türleri, unsurları ve Borçlar Hukuku’ndaki önemini açıklar.

TEMİNAT BORCU DOĞURAN SÖZLEŞMELER

Bu bölüm, borç ilişkilerinde alacaklının alacağını güvence altına almak için başvurduğu sözleşmesel teminatları, özellikle de kefalet sözleşmesini ele alır. Aşağıdaki çerçevede kefaletin tanımı, taraflar arası ilişkisi, geçerlilik koşulları, türleri, kapsamı ve sona erme halleri, mevzuat ve doktrine uygun biçimde, ayrıntılı ve uygulamaya dönük örneklerle açıklanmaktadır.

Uygulama Notu: Teminat borçları, alacağın tahsil kabiliyetini güçlendirdiğinden, sözleşme mimarisinin başlangıcında planlanmalı; kefalet türü, şekil ve eş rızası gibi geçerlilik şartları baştan sağlanmalıdır.


KEFALET SÖZLEŞMESİ

Kefalet sözleşmesi, kefilin, alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinden doğan sonuçlardan şahsen sorumlu olmayı üstlendiği bir borçlandırıcı işlemdir. Asıl borcun kaynağı mutlaka sözleşme olmak zorunda değildir; haksız fiil, sebepsiz zenginleşme veya nafaka borcu gibi farklı kaynaklardan da doğabilir. Kefalet ilişkisinde her zaman üç kişi bulunur: kefil, alacaklı ve borçlu. Sözleşme, kefil ile alacaklı arasında kurulur; geçerliliği için asıl borçlunun rızası veya bilgi sahibi olması şart değildir. Kefil alacaklının talebiyle ödeme yaptığında asıl borcu değil, kefalet sözleşmesinden doğan kendi borcunu ifa eder ve kural olarak kanundan doğan haklarından önceden vazgeçemez.

Kısa Özet: Kefalet, borçlunun borcunu ödememesi riskini, kefilin kişisel malvarlığıyla güvenceye bağlar. Sözleşme kefil–alacaklı arasında kurulur; asıl borçlunun rızası aranmaz. Kefil ödeme yaptığında, kefalet borcunu ifa etmiş sayılır ve kanunî korumalarından peşinen vazgeçmesi kural olarak mümkün değildir.

Kefaletin Temel Özellikleri

1) Kefalet borcunun fer’î nitelikte olması

Kefilin borcu; doğuşu, devamı ve ifa zorunluluğu bakımından asıl borca bağlıdır. Asıl borç geçerli değilse kefalet borcundan söz edilemez; asıl borcun ortadan kalkması çoğu durumda kefaletin de hükümsüz hâle gelmesine yol açar.

2) Kefalet borcunun talî (ikinci derecede) nitelikte olması

Bu özellik, alacağın hangi sırayla ileri sürülebileceğine ilişkindir. Adî kefalet (ve kısmen müteselsil kefalet) bakımından, alacaklı kural olarak önce asıl borçluya başvurur; kefile başvuru belirli şartlara bağlanmıştır.

Örnek Olay: Borçlu tacir A, alacaklı B’ye olan borcunu ödemedi. Kefil C adî kefil ise, B kural olarak önce A’ya başvurmalı; aciz belgesi, Türkiye’de takip imkânsızlığı, iflas veya konkordato gibi durumlar ortaya çıkarsa C’ye yönelmeyi tercih edebilir.


KEFALET SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİLİK ŞARTLARI

Aşağıdaki koşullar sağlanmadıkça kefalet sözleşmesi geçerli şekilde doğmaz. Şartlar asıl borcun varlığından şekil kurallarına kadar uzanır ve çoğu emredici niteliktedir.

Kısa Özet: Geçerli bir kefalet için (1) hukuken geçerli bir asıl borç, (2) ehliyet ve gerekli hallerde eş rızası, (3) irade sakatlığı bulunmaması, (4) özel temsil yetkisi, (5) yazılı şekil ve kefilin el yazısıyla azamî tutar–tarih–müteselsil ibaresi gereklidir. Şartların birindeki eksiklik, kefaletin hükümsüzlüğüne yol açabilir.

1) Geçerli bir asıl borcun bulunması

Kefaletin fer’îliği gereği, kefalet sözleşmesinin hüküm ifade etmesi için hukuken geçerli ve mevcut bir asıl borç şarttır. Bunun bazı özel görünümleri vardır:

a) İptal edilebilir bir borca kefalet

Asıl borç yanılma, aldatma, korkutma, aşırı yararlanma veya icazet eksikliği nedeniyle iptale elverişli ya da askıda hükümsüz ise ve ilgili kişi iptal hakkını kullanır veya icazet vermezse, asıl sözleşme ve ona bağlı kefalet birlikte ortadan kalkar. Bu süreçte kefilin, sözleşmenin akıbeti netleşinceye kadar ödeme yapmaktan kaçınma (takas sonuna kadar ifadan kaçınma) imkânı kıyasen kabul edilir.

  • Yanılma veya ehliyetsizlik nedeniyle borçlunun sorumlu olmadığı bir borca kefalet veren kişi, bu sakatlığı bildiği anda kefalet hükümlerine göre sorumlu olur.
  • Aynı ilke, zamanaşımına uğramış bir borca kefalet bakımından da geçerlidir: Zamanaşımı olgusunu bilerek kefil olan kişi, buna katlanır.

b) Müstakbel veya şarta bağlı borca kefalet

Asıl borcun kefalet anında mevcut olması şart değildir. Henüz doğmamış borçlara kefalet mümkündür; asıl borç doğduğu an kefalet hüküm doğurur. Keza müeccel (muaccel olmamış) borçlara da kefalet verilebilir. Bankaların kredi sözleşmeleri, cari hesap ilişkileri ve memur/müstahdem kefaletleri, uygulamadaki tipik örneklerdir.

  • Geciktirici şarta bağlı borçlarda, şart gerçekleşince kefalet hüküm ifade etmeye başlar.
  • Bozucu şarta bağlı kefalette ise, şart gerçekleştiğinde kefalet sona erer.

Kefilin korunması: Gelecekte doğacak borca kefalette, borç doğmadan önce borçlunun mali durumu önemli ölçüde bozulmuşsa veya kefalet anında kefilin dürüstlük kuralına göre varsaydığından çok daha kötü olduğu sonradan ortaya çıkmışsa, kefil yazılı bildirimle borç doğuncaya kadar kefaletten dönebilir. Bu durumda alacaklının kefalete güvenerek uğradığı zararı kefil gidermekle yükümlüdür.

c) Eksik borçlar için kefalet

Kefalet eksik borçlar için de verilebilir. Böyle bir durumda hem asıl borçlu hem de kefil, alacaklının talebine karşı borcun eksik olduğunu ileri sürerek ödemeden kaçınabilir. Bu itirazdan önceden feragat geçersizdir; ancak eksiklik doğduktan sonra feragat mümkündür. Asıl borçlunun feragati kefili, kefilin feragati asıl borçluyu bağlamaz.
Kefil, eksiklik iddiasını ileri sürmeksizin ödeme yaparsa, borçlunun durumunu ağırlaştırdığı ölçüde rücu hakkını kaybeder.

Örnek Olay: Zamanaşımı nedeniyle eksik borca dönüşmüş bir alacak için kefil D, eksiklik itirazını ileri sürmeden ödeme yaparsa, daha sonra borçluya yönelttiği rücuda “eksiklik itirazını kullanmadığı ölçüde” talebi reddedilebilir.

2) Geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunması (ehliyet ve aile hukuku kısıtları)

  • Tam ehliyetliler geçerli kefalet akdedebilir.
  • Sınırlı ehliyetliler, yasal danışmanlarının onayıyla kefil olabilir.
  • Sınırlı ehliyetsizler bakımından kefalet yasak işlemdir; kendileri kefil olamayacağı gibi, yasal temsilcileri de onlar adına kefalet veremez.
  • Tam ehliyetsizler adına yasal temsilcinin kefalet vermesi de geçersizdir.

Evli kişilerde eş rızası: Eşler arasında ayrılık kararı yoksa veya kanuni ayrı yaşama hakkı doğmamışsa, her bir eş ancak diğer eşin yazılı rızasıyla kefil olabilir. Bu rıza, sözleşmeden önce veya en geç kurulurken verilmelidir. Sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artırmayan, adî kefaleti müteselsile dönüştürmeyen ve kefil lehine güvenceleri önemli ölçüde azaltmayan değişikliklerde yeniden eş rızası aranmaz.

Uygulama Notu: Banka kefaletlerinde, eş rızasına ilişkin ayrı bir form düzenlenmesi ve kefilin el yazısıyla zorunlu ibareleri yazması, ileride geçerlilik tartışmalarını önler.

3) Kefilin iradesinin sakatlanmamış olması

Kefilin iradesi yanılma, aldatma (hile) veya korkutma (ikrah) ile sakatlanmışsa, hatayı/hileyi öğrenmeden itibaren veya tehdidin kalkmasından sonra bir yıl içinde kefalet sözleşmesini iptal edebilir. Bu süre susma ile geçirilir veya icazet verilirse, kefalet kesinleşir.

4) Temsil yoluyla kefalet ve özel yetki

Kefalet, temsil yoluyla kurulabilir; ancak temsilcinin, temsil edilen adına kefalet akdetmek için özel olarak yetkilendirilmiş olması gerekir. Başka bir ifadeyle, kefalet sözleşmesi özel temsil yetkisi aranan hallerdendir.

5) Şekle ilişkin geçerlilik şartları

Kefaletin geçerli olması için:

  • Yazılı şekil zorunludur.
  • Kefilin el yazısıyla şu unsurlar açıkça yazılmalıdır:
    • Sorumlu olacağı azamî miktar,
    • Kefalet tarihi,
    • Müteselsil kefil ise bu sıfat (veya aynı anlama gelen ifade).

Şekil eksikliği halinde kefil, geçersizliği bilmeden alacaklıya ödeme yapmışsa, sebepsiz zenginleşme davasıyla iade isteyebilir. Buna karşılık şekil noksanını bilerek ödeme yapan kefil, verdiğini bağışlamış sayılır.

Örnek Olay: Kefil E, el yazısıyla azamî tutarı yazmadan imzaladığı belgeye dayanılarak icraya konuluyor. E, ödeme yaptıktan sonra şekil noksanını bilmediğini ispat ederse sebepsiz zenginleşmeden iade talep edebilir; bilerek ödediği ispatlanırsa bağış sayılır.


KEFALETİN ÇEŞİTLERİ

Kefalet, alacaklının kime ve hangi sırayla başvurabileceğini, rehinlerin paraya çevrilmesi sırasını ve kefiller arası iç ilişkileri etkileyen çeşitli türlere ayrılır: adî kefalet, müteselsil kefalet, toplu kefalet türleri, kefile kefalet ve rücua kefalet.

Kısa Özet: Adî kefalette alacaklı kural olarak önce borçluya gider; müteselsilde ise belirli şartlarla doğrudan kefile yönelebilir. Toplu kefalet (bağımsız, kısmî, birlikte) kefiller arası iç ilişki ve def’iler yönünden farklı sonuçlar doğurur. Kefile kefalet ve rücua kefalet, asli borç yerine kefilin borcuna odaklanır.

1) Adî kefalet

Alacaklı, borçluya başvurmadan doğrudan kefile gidemez. Ancak şu hâllerde doğrudan kefile başvurabilir:

  1. Borçlu aleyhine yapılan takibin kesin aciz belgesiyle sonuçlanması,
  2. Borçlu aleyhine Türkiye’de takibatın imkânsız hâle gelmesi veya ciddi şekilde güçleşmesi,
  3. Borçlunun iflasına karar verilmesi,
  4. Borçluya konkordato mehli verilmesi.

Alacak, kefaletten önce veya kefalet sırasında rehinle güvence edilmişse, adî kefalette kefil önce rehnin paraya çevrilmesini isteyebilir. Ancak iflas veya konkordato mehli hâllerinde bu kural uygulanmaz.

Sadece açığın kapatılması için kefalet verildiyse; kesin aciz belgesi, takibatın imkânsızlığı veya konkordatonun kesinleşmesi durumlarında alacaklı doğrudan kefile gidebilir. Taraflar sözleşmeyle, bu durumlarda dahi önce asıl borçluya başvurma zorunluluğunu kararlaştırabilir.

Uygulama Notu: Üçüncü kişilerce verilen rehinler yönünden, kefilin rehnin paraya çevrilmesi defi’ni ileri sürebilmesi için rehnin kefaletten önce veya en geç kefalet sırasında verilmiş olması gerekir.

2) Müteselsil kefalet

Kefil, müteselsil kefil sıfatını açıkça kabul etmişse, alacaklı borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefile yönelebilir. Bunun için borçlunun ifa gecikmesi, ihtarın sonuçsuz kalması veya açık ödeme güçsüzlüğü içinde bulunması aranır.

  • Alacak teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile teminat altındaysa, kural olarak rehin paraya çevrilmeden kefile başvurulamaz.
  • Ancak hâkimin rehnin alacağı tamamen karşılamayacağını önceden belirlemesi, iflas veya konkordato mehli hâllerinde, rehin paraya çevrilmeden de kefile gidilebilir.

3) Toplu kefalet türleri

a) Bağımsız toplu (gerçek olmayan toplu) kefalet

Birden fazla kefil, birbirlerinden haberdar olmasa da aynı borca bağımsız olarak kefil olur. Kefalet adî veya müteselsil nitelikte kurulabilir.

  • Aksine sözleşme olmadıkça, ödeme yapan kefil diğer kefillere payları oranında rücu eder.
  • Bağımsız adî kefalette kefiller, tartışma ve rehnin paraya çevrilmesi defi’lerini ileri sürebilir; bölme (taksim) defi’i ileri sürülemez.
  • Bağımsız müteselsil kefalette ise, bölme, tartışma ve rehnin paraya çevrilmesi defi’leri ileri sürülemez.

b) Kısmî toplu kefalet

Her kefil, asıl borcun belirli bir kısmı için kefildir. Taahhütler yan yana gelir; ancak bağımsız kefalette olduğu gibi kefiller arasında özel bir iç ilişki bulunmaz.

c) Birlikte kefalet

Birden çok kişi aynı borca birlikte kefil olmuşsa, her biri kendi payı için adî kefil, diğerlerinin payı için ise kefile kefil gibi sorumludur. Borçluyla birlikte veya kendi aralarında müteselsil yükümlülük üstlenmişlerse, her biri tüm borçtan sorumludur. Bununla birlikte bir kefil, Türkiye’de takip edilebilir olan bütün müteselsil kefillere karşı takibe girişilmedikçe kendi payından fazlasını ödemekten kaçınabilir. Bu hak, diğer kefiller paylarını ödemiş veya aynî güvence sağlamışsa da kullanılabilir. Ödeyen kefil, ödememiş kefillere payları oranında rücu eder; bu rücu, borçluya rücudan önce de kullanılabilir.

Alacaklının bilgisi önemlidir: Alacaklı, kefilin başka kefillerin de bulunacağı varsayımıyla kefalet ettiğini biliyor veya bilmesi gerekiyorsa; bu varsayım gerçekleşmez, bir kefil alacaklı tarafından borçtan kurtarılır veya kefaletinin hükümsüz olduğuna karar verilirse, ilgili kefil kefalet borcundan kurtulur.

Örnek Olay: Alacaklı, üç kişinin müteselsil kefil olacağı varsayımıyla K1’in kefaletini aldı. Sonradan K2’nin kefaleti geçersiz sayıldı, K3 hiç kefil olmadı. K1, bu varsayımın gerçekleşmemesi nedeniyle kefaletten kurtulmayı talep edebilir.

4) Kefile kefalet

Kefile kefil, alacaklıya karşı kefilin borcu için kefil olan kişidir. Örneğin adî kefil sıfatıyla kefil olan K’nin borcuna kefil M’ye karşı, alacaklı önce borçluya başvurur; sonuç alınamazsa asıl kefil K’ye, K de borcunu ödeyemezse kefile kefil M’ye başvurulur. Bu ilişkide kefaletin asıl borcu, kefil ile alacaklı arasındaki ilk kefalettir; yani kefile kefalet, borçlunun borcuna değil kefilin borcuna yöneliktir.

5) Rücua kefalet

Rücua kefil, ödeme yaparak alacaklıya halef olan kefilin, borçluya yönelttiği rücu alacağı için verilen kefalettir. Örneğin K, B’nin borcuna A’ya karşı kefil oldu ve ödedi; artık K, B’ye rücu alacaklısıdır. K ödemesini B’den alamazsa, B’nin K’ye olan borcuna kefil olan R’ye başvurabilir. Bu başvuru hakkı yalnızca rücuda bulunan kefile aittir; alacaklı A doğrudan R’ye gidemez.

Uygulama Notu: Rücua kefalette, teminatın hedefi alacaklı değil, kefilin rücu alacağıdır; bu nedenle sözleşme metninde rücu ilişkisinin kaynağı ve kapsamı açıkça yazılmalıdır.


KEFİLİN SORUMLULUĞUNUN KAPSAMI

Kefilin sorumluluğu, hem tutar hem de kalem bakımından belirli sınırlarla çizilmiştir. Bu sınırlar, sözleşmede yazılı azamî miktar ve kanunun öngördüğü tamamlayıcı unsurlardan oluşur.

Kısa Özet: Kefil, sözleşmede belirtilen azamî tutarla bağlıdır. Aksi kararlaştırılmadıkça kapsam; asıl borç, kusur/temerrüdün sonuçları, uygun bildirimle yürütülen takip ve dava masrafları (rehin devri/teslim masrafları dâhil), işlemiş bir yıllık ve işlemekte olan yıla ait akdî faizler ile belirli hâllerde tahvile dayalı ödünç faizlerini içerir.

1) Azamî tutar

Kefil, kefalet sözleşmesinde yazılı tutarla sorumludur. Alacakların toplamı bu miktarı aşsa bile kefil, yalnızca bu azamî meblağdan sorumlu tutulabilir.

2) Alacak kalemleri

Aksi kararlaştırılmamışsa ve azamî tutar aşılmamak kaydıyla kapsam şunları içerir:

  • Asıl borç ile borçlunun kusur veya temerrüdünün kanunî sonuçları,
  • Alacaklının kefile uygun bir zaman önce bildirimde bulunması şartıyla, borçluya karşı yönelttiği takip ve davaların masrafları, gerektiğinde rehinlerin kefile teslimi ve rehin haklarının devri için yapılan masraflar,
  • İşlemiş bir yıllık ve işlemekte olan yıla ait akdî faizler; ayrıca tahvil karşılığı ödünçlerde bir yıllık işlemiş ve işlemekte olan yıl faizleri.

Örnek Olay: Kefalet azamî 500.000 TL olup, asıl borç 420.000 TL, temerrüt faizi 40.000 TL, uygun bildirimle yürütülen takip masrafları 30.000 TL’dir. Kefilin toplam sorumluluğu 490.000 TL’dir; kalemler 500.000 TL’yi aşarsa kefil aşan kısım bakımından sorumlu tutulamaz.


KEFALETİN SONA ERMESİ

Kefaletin sona ermesi, kanundan doğrudan meydana gelebileceği gibi sözleşmeye veya alacaklının davranışına da bağlı olabilir. Süre, alacaklının kabulden kaçınması, süreli/süresiz kefalet ayrımı ve fesih hakları bu çerçevede önem taşır.

Kısa Özet: Gerçek kişilerde kefalet, kuruluştan itibaren 10 yıl geçince kendiliğinden sona erer. Daha uzun süreler geçersizdir; ancak aynı şekle uygun yazılı açıklama ile en çok 10 yıl daha uzatma yapılabilir. Alacaklı haklı sebep olmadan ödeme kabul etmezse kefil borcundan kurtulur; birlikte müteselsilde sorumluluk pay oranında azalır. Süresiz kefalette, borç muaccel olunca kefil, alacaklıdan bir ay içinde takip/dava ve rehinlerin paraya çevrilmesini talep edebilir; alacaklı uymazsa kefil borcundan kurtulur. Çalışanlara yönelik süresiz kefalette ise, kefil her üç yılda bir, ertesi yılın sonunda geçerli olmak üzere fesih bildiriminde bulunabilir.

1) On yıllık azamî süre ve uzatma

  • Gerçek kişi kefaletleri, sözleşmenin kurulmasından itibaren 10 yıl sonunda kendiliğinden sona erer.
  • Kefalet daha uzun bir süre için verilmiş olsa bile, uzatma yapılmadıkça kefil yalnızca bu 10 yıllık sürede takip edilebilir.
  • Uzatma, kefaletin sona ermesinden en erken bir yıl önce yapılmalı ve kefaletin şekline uygun yazılı açıklama ile en çok 10 yıl daha olmalıdır.

2) Alacaklının ödemeyi kabulden kaçınması

Alacaklı haklı sebep olmaksızın ödemeyi kabul etmezse, kefil borcundan kurtulur. Birlikte müteselsil kefalette, kefillerin sorumluluğu payları oranında azalır.

3) Süreli ve süresiz kefalet ayrımı

  • Süreli kefalette, süre bitiminde kefil borcundan kurtulur.
  • Süresiz kefalette, asıl borç muaccel olur olmaz (adî kefalette her zaman; müteselsilde kanundaki hâllerde) kefil, alacaklıdan bir ay içinde borçluya karşı dava ve takip haklarını kullanmasını, varsa rehnin paraya çevrilmesini ve ara vermeden takibe devam etmesini isteyebilir. Alacaklı bu istemlere uymazsa kefil borcundan kurtulur.
  • Borç, alacaklının bildirimiyle muaccel olacaksa, kefil, kefaletin kurulduğu tarihten bir yıl sonra alacaklıdan bu bildirimin yapılmasını ve borç muaccel olunca yukarıdaki takip/dava haklarının kullanmasını isteyebilir; aksi hâlde borcundan kurtulur.

4) Çalışanlara yönelik süresiz kefalette fesih

Çalışanlara yönelik süresiz kefalette, kefil her üç yılda bir, ertesi yılın sonunda geçerli olmak üzere sözleşmeyi feshettiğini bildirebilir.

Uygulama Notu: Süresiz kefaletlerde kefilin “bir ay içinde takip/dava” talebini yazılı ve ispatlanabilir şekilde yapması; alacaklının hareketsiz kalması hâlinde kefilin borçtan kurtulduğuna dair tespit talebiyle yargı yoluna başvurması, ileride çıkabilecek ihtilafları azaltır.


Genel Değerlendirme

Kefalet sözleşmesi, alacaklının alacağını tahsil gücünü artıran en yaygın kişisel teminat türüdür. Geçerlilik için şekil ve eş rızası gibi katı kurallar bulunduğundan, metinlerin özenle düzenlenmesi gerekir. Adî/müteselsil ayrımı, toplu kefalet senaryoları ve kefile/rücua kefalet gibi ileri düzenlemeler, hem alacaklıya başvuru sırasını hem de kefiller arası iç ilişkiyi belirler. Sorumluluğun kapsamı azamî tutar ile sınırlanır; faiz ve masraf kalemleri bakımından uygun zamanlı bildirim şartı unutulmamalıdır. Son olarak on yıllık süre ve uzatma/fesih mekanizmaları, kefaletin zaman içinde nasıl sürdürüleceğini veya kendiliğinden sona ereceğini tayin eder.

BORÇLAR HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER GİRİŞ

BİRİNCİ BÖLÜM: DEVİR BORCU DOĞURAN SÖZLEŞMELER

İKİNCİ BÖLÜM: KULLANDIRMA AMACINI GÜDEN SÖZLEŞMELER

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: İŞ GÖRME BORCU DOĞURAN SÖZLEŞMELER

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: SAKLAMA BORCU DOĞURAN SÖZLEŞMELER

BEŞİNCİ BÖLÜM: TEMİNAT BORCU DOĞURAN SÖZLEŞMELER

Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu